Lily-harry- severus
+4
sehzaden27
bushra
Wizard
snape
8 posters
1 sayfadaki 2 sayfası
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
Lily-harry- severus
Arkiler ben HPC'den snape hikayemi okuyanlar benı bılır sık sık yollayamayacagım bu yuzden hepsını ard arda attım çünkü benim bilgsyr kaldırılıo buyuzden hepsını bırden attım ANcak ilkini kısacık bulup kapatmayın die bölümleri cok gzl Şimdi ii okumalar
***üçlü***
harry gökyüzünün karanlık ve yagmurlu olmasına dair çok mutluydu.
hermonıe iksir dersi için binbir türlü ot ve mantar kitabından burnunu kaldırmıyordu.
harry ve ron ksks dersine hayli bır heyecanla hazırlanıp gevezelık edıyorlardı.
''hey harry,baban bıze bu sefer torpil gecer mi?''
''sanmıyorum sırf ben onun ogluyum diye torpil gecicegını sanmıyorum.Hem Dumbledore babamı uyarmıs,digerlerine haksızlık oluyor diye''
''hmm ewt zaten dün dean'le bu konu da tartıstık''
''ne diyor ki?''
''hep siz en iyisiniz diye bögürdü''
''siz ikiniz ne konusuyorsunuz?'' dedi hermonie basını kitaptan kaldırarak
''bu derste bıze torpil gecılırmı onu konusuyoruz hermonıe'' dedi ron.
''hıh,siz ne zaman istekle calıstınız ki,hep kopya,torpil gecılmeler falan bunlarla mı okul bıtırmeyı düşünüyordunuz!''
''o zamn sende bşze yardım et!''
''tanrı aşkına ron! sizi temin ederım benım yardımımın size hicbir faydası olmayacak! 10 kazan pastasına varım ki proffesör snape te size torpil gecmeyecek!''
''hıh,görürüz hermonie...''
hermonıe ,iksir kitabını büyük bir gürültüyle kapattı ve dogruca karanlık sanatlar sınıfına zindanlara dogru yürüdü''
harry hermonıe giderken bir ''tembel,yapmamalı'' gibi mırıltı duyduguna yemın edebılırdı
''sanırım hermonıe haklı ron,babam bu sefer torpil gecmeyecek'' diye surat astı harry
*******************************************************
***malfoy'un ZAferi***
10 dk. sonra üçü de ksks sınıfının dışında profesör snape'i bekliyorlardı.Arkalarından;''bakın burda kimler varmış.'' dedi birisi.
Ron,''molfoy...''
Malfoy herzamnkındende solgun,sinirli ve etrafa kıskanclık kokusu salıyordu
''Hıh,N'aber dandik harry?''
ron ileri atıldı.
''ne o benı dövermısın weazly? Sizin ev kokmaya dewam edıyor mu?'' Sliytherinde gülüşmeler oldu
Neville öne cıkıp malfoya ugursuzluk buyusu yapacaktı ki hermione,''expelliarmus! Bırak neville onlar bes para etmez''
harry,''eger ron'un ailesine tek bi hakarette bulunursan malfoy... işini bitiririm. D.O'yu biliyorsun'' diye kaş kaldırdı.
Malfoy burun cekerek, ''gidelim grabbe,goyle...''
O sırada siyah gözlü,parlayan siyah saçlı kara cüppesi ardında dalgalanan,kanca burunlu ve son derece güclü vücut yapısı olan profesör snape,sınıfın kapısı önüne geldi ve mühürlü kapıyı açarak ögrencılerın gırmesıne izin verdi.
Harry içeri girmeden önce ron için şansını denemek istedi.Malfoy duymasın diye fısıltıyla,''Baba,lütfen bize torpil geç,şu sıralar hayli sıkışıgız''
''Korkarım bunu yapamam harry,Dumbledore'u duydun...'' dedi nerdeyse dudaklarını kıpırdatmadan.
harry süngüsü düşmüş halde ''peki'' dedi
''Hem niye ki sen ksks dersinde gayet iyisin harry''
''Evet ama bu benım için deil,Ron için.Bılıorsn hermonıe ile ben zaten iyiyiz...''
''Hmm,pekala yardımcı oluruz ona,bu kadar basit.''
Babası gibi uzun sacları olmasada ensesine kadar uzamıs saclarını karıstırarak ''saol baba'' dedi.
Harry sınıfa girdiginde Malfoy'dan hıh'a benzer bir ses duydu.Besbelli harryi bu durumdan kıskanıyordu.kıskanclık dolu bakıslarla harry'i süzdü.
Ron ve hermione'nin yanına gectiginde ron hala Malfoy'a küfürler savuruyordu.
Snape yoklama yaptıkttan sonra sınıfa;''Bugün uygulamalı sözlü olacaksınız.Gelecek seferki uygulamalı sınavdan alacagınız notu etkıleyecektır'' dedi.
''evet yapmanız gereken şey,sessiz büyü.Sessiz olarak karsınızdakı kişiye engelleyebılır ya da kendınızı karsınızdakı kısıden savunabılırsınız.Pekala,şimdi herkes ikşerli olsun.Hemen.''
Slytherin'liler ve Gryffindor'lular birbirlerine düşman oldugu için Sliytherin-Gryffindor çatışması kaçınılmaz olurdu.Hermione-pansy parkinson'la,Harry-Malfoy'la,Ron-goyle'la,Neville-grabb'le eşleşmişti.
Aynı binadan kişiler eşleşemezdi.Bunu özellikle Snape istemişti.Büyğlerine daha bir hırsla yogunlasmaları için...
Snape Slytherin bina başkanıydı,Lily Evans ise Gryffindor bina başkanıydı.
Evet, Lily Evans...
Dumbledore ve Mggonagal evli ve mutlulardı.Dumbledore okulda olmadıgı zamnlar Minerva başa geçiyordu.
Hogwars okulundaki ögretmenlerin hepsi ZAY'da oldugu için Harry'nın mutlulugu paha biçilemezdi.Malfoy ise buyüzden fazla sinirli,çabuk öfkelenen ve gün gectikce daha da beter davranıyordu.
Ron, patlıcan moruna dönmüş halde sessiz büyü yapmaya ugrasıyordu. Grabbe yüzünü buruşturmuş,asasını elinde cevirip duruyordu.Snape 1,2,3! diyince Hermione pansy'i halletti.Bu yüzden gryffindor'a 10 puan kazandırdı ve sözlüden geçti.Snape Hermonie'ye hafifçe gülümsedi.
Snape,Ron'un halini görünce dayanamadı ve gizlice Goyle'u sersemletti.Ron sevinçle,''yaptım!yaptım profesör!'' diye haykırınca sınıf yerınden hopladı.
Belliki kendisinin yaptığını sanıyordu hala.
Harry babasını Ron'a yardım ederken görmüştü ve bu yüzden minnet duyuyordu.Babasının harika bir zihinfendar oldugunu biliyordu.Geçen sefer ona özel ders vermişti.Belliki ron'un bitmek bilmeyen ''Sersemlet,sersemlet..''
diyişini zihniyle okumuştu.
Sıra harry ve malfoydaydı.Snape yeniden 1,2,3! diyince biri altın sarısı,biri de kırmızı olmak üzere iki ışık seli patladı.Harry'nın sırtı duvara sertçe çarptı.Acıyla inlerken malfoy zaferle gülümsedi.
Snape hızlıca harry'nin yanına gelerek ''iyimisin?''
''evet.sadece,sırtım..'' diyebildi.
''tamam,haydi ayağa kalk bakalım''
Malfoy hala sırıtırken bütün sınıf şoktaydı.Oysa herkes harry'nin kazanacagını ezber etmişlerdi bile.Snape,slytherin bina başkanıydı ve gryffindor'a verdigi gibi kendi binasına da 10 puan verdi.Böyle malfoyda sözlüden geçmişti.
Harry ron'un yanına giderken şiddetle ve bilerek malfoy'un omzuna çarptı. Malfoy halinden memnun gülümsüyordu...
******************************************************
***üçlü***
harry gökyüzünün karanlık ve yagmurlu olmasına dair çok mutluydu.
hermonıe iksir dersi için binbir türlü ot ve mantar kitabından burnunu kaldırmıyordu.
harry ve ron ksks dersine hayli bır heyecanla hazırlanıp gevezelık edıyorlardı.
''hey harry,baban bıze bu sefer torpil gecer mi?''
''sanmıyorum sırf ben onun ogluyum diye torpil gecicegını sanmıyorum.Hem Dumbledore babamı uyarmıs,digerlerine haksızlık oluyor diye''
''hmm ewt zaten dün dean'le bu konu da tartıstık''
''ne diyor ki?''
''hep siz en iyisiniz diye bögürdü''
''siz ikiniz ne konusuyorsunuz?'' dedi hermonie basını kitaptan kaldırarak
''bu derste bıze torpil gecılırmı onu konusuyoruz hermonıe'' dedi ron.
''hıh,siz ne zaman istekle calıstınız ki,hep kopya,torpil gecılmeler falan bunlarla mı okul bıtırmeyı düşünüyordunuz!''
''o zamn sende bşze yardım et!''
''tanrı aşkına ron! sizi temin ederım benım yardımımın size hicbir faydası olmayacak! 10 kazan pastasına varım ki proffesör snape te size torpil gecmeyecek!''
''hıh,görürüz hermonie...''
hermonıe ,iksir kitabını büyük bir gürültüyle kapattı ve dogruca karanlık sanatlar sınıfına zindanlara dogru yürüdü''
harry hermonıe giderken bir ''tembel,yapmamalı'' gibi mırıltı duyduguna yemın edebılırdı
''sanırım hermonıe haklı ron,babam bu sefer torpil gecmeyecek'' diye surat astı harry
*******************************************************
***malfoy'un ZAferi***
10 dk. sonra üçü de ksks sınıfının dışında profesör snape'i bekliyorlardı.Arkalarından;''bakın burda kimler varmış.'' dedi birisi.
Ron,''molfoy...''
Malfoy herzamnkındende solgun,sinirli ve etrafa kıskanclık kokusu salıyordu
''Hıh,N'aber dandik harry?''
ron ileri atıldı.
''ne o benı dövermısın weazly? Sizin ev kokmaya dewam edıyor mu?'' Sliytherinde gülüşmeler oldu
Neville öne cıkıp malfoya ugursuzluk buyusu yapacaktı ki hermione,''expelliarmus! Bırak neville onlar bes para etmez''
harry,''eger ron'un ailesine tek bi hakarette bulunursan malfoy... işini bitiririm. D.O'yu biliyorsun'' diye kaş kaldırdı.
Malfoy burun cekerek, ''gidelim grabbe,goyle...''
O sırada siyah gözlü,parlayan siyah saçlı kara cüppesi ardında dalgalanan,kanca burunlu ve son derece güclü vücut yapısı olan profesör snape,sınıfın kapısı önüne geldi ve mühürlü kapıyı açarak ögrencılerın gırmesıne izin verdi.
Harry içeri girmeden önce ron için şansını denemek istedi.Malfoy duymasın diye fısıltıyla,''Baba,lütfen bize torpil geç,şu sıralar hayli sıkışıgız''
''Korkarım bunu yapamam harry,Dumbledore'u duydun...'' dedi nerdeyse dudaklarını kıpırdatmadan.
harry süngüsü düşmüş halde ''peki'' dedi
''Hem niye ki sen ksks dersinde gayet iyisin harry''
''Evet ama bu benım için deil,Ron için.Bılıorsn hermonıe ile ben zaten iyiyiz...''
''Hmm,pekala yardımcı oluruz ona,bu kadar basit.''
Babası gibi uzun sacları olmasada ensesine kadar uzamıs saclarını karıstırarak ''saol baba'' dedi.
Harry sınıfa girdiginde Malfoy'dan hıh'a benzer bir ses duydu.Besbelli harryi bu durumdan kıskanıyordu.kıskanclık dolu bakıslarla harry'i süzdü.
Ron ve hermione'nin yanına gectiginde ron hala Malfoy'a küfürler savuruyordu.
Snape yoklama yaptıkttan sonra sınıfa;''Bugün uygulamalı sözlü olacaksınız.Gelecek seferki uygulamalı sınavdan alacagınız notu etkıleyecektır'' dedi.
''evet yapmanız gereken şey,sessiz büyü.Sessiz olarak karsınızdakı kişiye engelleyebılır ya da kendınızı karsınızdakı kısıden savunabılırsınız.Pekala,şimdi herkes ikşerli olsun.Hemen.''
Slytherin'liler ve Gryffindor'lular birbirlerine düşman oldugu için Sliytherin-Gryffindor çatışması kaçınılmaz olurdu.Hermione-pansy parkinson'la,Harry-Malfoy'la,Ron-goyle'la,Neville-grabb'le eşleşmişti.
Aynı binadan kişiler eşleşemezdi.Bunu özellikle Snape istemişti.Büyğlerine daha bir hırsla yogunlasmaları için...
Snape Slytherin bina başkanıydı,Lily Evans ise Gryffindor bina başkanıydı.
Evet, Lily Evans...
Dumbledore ve Mggonagal evli ve mutlulardı.Dumbledore okulda olmadıgı zamnlar Minerva başa geçiyordu.
Hogwars okulundaki ögretmenlerin hepsi ZAY'da oldugu için Harry'nın mutlulugu paha biçilemezdi.Malfoy ise buyüzden fazla sinirli,çabuk öfkelenen ve gün gectikce daha da beter davranıyordu.
Ron, patlıcan moruna dönmüş halde sessiz büyü yapmaya ugrasıyordu. Grabbe yüzünü buruşturmuş,asasını elinde cevirip duruyordu.Snape 1,2,3! diyince Hermione pansy'i halletti.Bu yüzden gryffindor'a 10 puan kazandırdı ve sözlüden geçti.Snape Hermonie'ye hafifçe gülümsedi.
Snape,Ron'un halini görünce dayanamadı ve gizlice Goyle'u sersemletti.Ron sevinçle,''yaptım!yaptım profesör!'' diye haykırınca sınıf yerınden hopladı.
Belliki kendisinin yaptığını sanıyordu hala.
Harry babasını Ron'a yardım ederken görmüştü ve bu yüzden minnet duyuyordu.Babasının harika bir zihinfendar oldugunu biliyordu.Geçen sefer ona özel ders vermişti.Belliki ron'un bitmek bilmeyen ''Sersemlet,sersemlet..''
diyişini zihniyle okumuştu.
Sıra harry ve malfoydaydı.Snape yeniden 1,2,3! diyince biri altın sarısı,biri de kırmızı olmak üzere iki ışık seli patladı.Harry'nın sırtı duvara sertçe çarptı.Acıyla inlerken malfoy zaferle gülümsedi.
Snape hızlıca harry'nin yanına gelerek ''iyimisin?''
''evet.sadece,sırtım..'' diyebildi.
''tamam,haydi ayağa kalk bakalım''
Malfoy hala sırıtırken bütün sınıf şoktaydı.Oysa herkes harry'nin kazanacagını ezber etmişlerdi bile.Snape,slytherin bina başkanıydı ve gryffindor'a verdigi gibi kendi binasına da 10 puan verdi.Böyle malfoyda sözlüden geçmişti.
Harry ron'un yanına giderken şiddetle ve bilerek malfoy'un omzuna çarptı. Malfoy halinden memnun gülümsüyordu...
******************************************************
Geri: Lily-harry- severus
arkiler ya benım hıkayem baya uzun o yuzden ard arda atıyorum yazı cok olduu için sınırı aşıo moderatörler kusura bakmasın
***yara izi acıyor***
ron,hermione ve harry ksks dersınden cıkıp ortak salona giderlerken ron,''Vay canına Malfoy ha...'' hermione yürurken bı yandan makınalı tüfek gıbı mırıldanıyordu.''bunu babama soracagım.Hermione Malfoy'un ne yaptı bılıyormusun?''.''hyr en ufak fikrim yok''
hogwarst'ın karanlık korıdorların da yürürlerken sir cadagon(nası yazılıo hatırlamıorm) portlerden kosarak geldi.nefes nefese''harry,malfoy'a yenıldı heheyytt!! çekilin yoldan ezikler! savasın köpekler! saldırınnn!''
''kapa çeneni!''harry portreyi sersemletmeye calıstı ama hermione onu iterek uyardı ''Sen ne yaptıgını sanıyorsun!Dumbledore buna cok kızar! Hadi artık ortak salon'a'' böylece üçü ortak salona hiç konusmadan yürüdüler.harry portreye ''melez prens'' dedi ancak portre acılmadı.arkalarından ''hey ben yeni parolayı biliyorum!'' gelen seamus'tu o sınıfbaskanıydı.bu yüzden dean'la raları acılıp duruyordu. ''zümrüdüanka yoldaşlıgı. Bunu profesör lily istedi,gzl parola fakat anlamı ne bılmıyorum''ron,hemione ve harry sırıttılar onlar biliyordu ve bu yenı parolayı sevmişlerdi.
harry içeri girer girmez şöminenin yanındaki kırmızı koltuga kuruldu.Gecelere kadar uzun bir sohbet ettiler.Ta ki hermione ''ben yatmaya gidiyorum diyene kadar''
herkes bırbırlerıne iyigeceler diledi.ron ve harry erkekler yatakhanesine cıkarlarken,ron;''yarın ilk ders bitkibilim.Arkadan beni bogmaya calısan bır canlı olursa onu hemen sersemlet her ders saldırıya ugramaktan bıktım''.''tamam'' ron bir bitki tarafından saldırıya ugradıgı zaman profesör sprout yüksek sesle küfretmesine izin veriyordu.
ertesi sabah
harry ekenden uyandıgında daha herkes horluyordu.gün henüz agarmadıgı için hava bıraz karanlıktı.son derece garip rüyalar görmüştü.malfoy bunlra dahildi ve rüyasında durmadan kahkaha atıyor harry'le dalga geciyordu.''normaldir'' dedi harry. ortak salona indiginde hermione'un baykusu çok erkenden gelmişti.harry buna anlam veremedı ama aceleyle baykusun ayagındakı gelecek postasını aldı ve berbat manşeti okumaya basladı.
''Azkaban ruh emicileri kontrolü elden bıraktı ,gecen sefer sihirbakanlıgında bulunan ölüm yiyenler kactı'' bır alt baslıkta şöyle yazıyordu
''rufus scrimgeur ne diyor?''
harry seslice ''lucius malfoy'' dedi
''ron kalk!hadi acele et hermonie'yi görmeliyiz şu habere bak!'' ''nely oluy Arry?'' ''hadi! büyük salonda anlatırım giyin.'' ron kızıl sacını karıstırarak sinirli sinir ortak saolana indiginde hermione'yi profesör lily ile konusurken gördüler.
''günaydın anne''.''günaydın profesör''
''Ron, bana dersler dısında profesör demene gerek yok''
''gelecek postasını gördünüz mü?'' ,'' evet'' dedi aynı anda lily ve hermione ''onu konusuyorduk''
''tamam,cocuklar siz simdi masanıza gecin benım minerva ile görüsmem gerek''
''tamam''
tam o sırada severus snape aceleyle ögretmenler masasına dogru geliyordu.
lily'nin kulagına egilerek ''günaydın'' dedi.''günaydın snape'' ''baba sana birsey sormalıyım'' ''evet?'' ''dün malfoy'un yaptıgı büyü neydi?''.''Endişelencek bir şey yok.onun yaptıgı sadece kuvvetli bir itme büyüsüydü''.''ama itme büyüsünün expelliarmus'a karsı ne gıbı bır gücü olabılır ki?.
''itme büyüsünün cok şiddetli olabılması için o kişinin öfkelenmesi yerine cok sevinçli olması gerekir.'' ''çok sacma,patronus gibi bu'' ''hayır harry,patronus cok farklı,onda mutlu bır anı düşünmelisin.Bu büyüde ise cok neşeli olmalısın.'' ''tamam saol'
harry lezziz kahvaltılarla donatılmıs masaya dogru yürürken ''demek malfoy önceden biliyordu babasının kaçacagını.Bu yüzden dün cok sevınçliydi''
bu ögrendigini anlatmak için masaya geldiginde ron ve hermione tartışıyorlardı
''gördün mü! yaptım işte.Tanrı aşkına ron! sizi temin ederim benim yardımımın size hiçbir faydası dokunmayacak! 10 kazan pastasına varırım ki profesör snape torpil geçmeyecek!''diye cılız bır sesle hermione'yi taklıt ettı ron.
hermione agladı aglıycak hale gelmişti.Hınçla masadan kalkıp kapıya dogru kosarken harry onu yakaladı ''Hermione!beni dinlemelisin.Babamdan ron'a yardım etmesını ıstedım.o da ron 'un zihnini okudu ve goyle'u sersemletti.Ron da kendisinin yaptıgını sanıyor.ama lütfen bunu ona söyleme''
bu sözlerle rahatlamıs olan hermıone tekrar masaya döndügünde Ron kazan pastası yiyordu ''BAna 10 kazan pastası borcun var Hermione'' hermione'un agzı inanmazlıkla bir acılıp bır kapandı.sonra pes bir sesle ''peki'' dedi.
zil calmadan evvel 4 tane baykus süzülürcesine gryffindor masasına dogru ucuyordu.tüm başlar onlara cevrilmişti.Harry'e Mrs.Weazly'den bır el yapımı siyah kazak ve bır kutuda pasta yollamıstı.yanında bır not vardı ''Paskalya günün kutlu olsun canım.Yarın oldugunu bılıorum ama yarın bız gorevdeyız oyuzden önceden yolladım.Anne babana selamlar.Paskalya gunu Grimmaul Meydanı 12 numarada olacaksınız.Sizi Kings Cross'ta karsılamaya gelicez'' harry inledi sirius'u unutmamıstı.Mümkünse o eve gitmeyecegını umuyordu.
basını kaldırdıgında hermione,ron ve ginny'de kendılerıne gelen paketlere bakıyorlardı.not'u digerlerıne gösterdiginde hepsi içgüdüsel olarak ögretmenler masasına baktı.Snape ve Lily onlara gülümsüyordu
''sanırım onlar istedi'' ''evet...''
bugünkü bitkibilim dersleri yine slytherinleydi.Malfoy bütün ders boyunca harry'i yendigi günü anlatıp duvara carpma hareketlerı yapıyordu. ron,sırvaserpil hastalıgın çare olan bitkiyle boguşarak ''aldırma harry..''
''önemli yok ron,alıstım'' diye omuz silkti.
ders çıkışı hagrid'in evine ugradılar ama hagrid görünürde yoktu.Hermione sessizce ''hala yoldaslıkta olmalı'' dedi.''evet, diger ders iksir.Ben gitmeden önce bırseyler atıstırcam görüsürüz'' dedi ron.
bu ders hep hufflepufla yapılırdı.bu yüzden üçlü sık sık luna ile karsılasır cho 'ya da yüz vermezlerdi.Cho kendizini D.O'ya affettrirme girişiminde bulunmaya calıstı ama kimse konusmuyordu.Umridege onların canını çok fena yakmıstı.Cho 'ya her seferınde ellerını gösteriyorlardı ''yalan söylememelyim''
luna,ron,neville,hermione ve harry aynı masayı paylastılar.herkes yerine gectiginde, Lily coktan sınıfa girmişti bile.Bugun hayli nesesizdi.kızıl sacları parlaklıgını yitirmiş,güzel yüzündeki göz altları da çökmüştü.Harry bu değişimi farketti.Hepbir agızdan ''günaydın profesör!''... ''günaydın çocuklar.ewet bu günkü derste size hayli karısık bır iksir ögretecegim.Gerçi bunun yapımı yasak ama ben Profesör Dumbledore'dan izin aldım. İksirimiz aşk iksiri'' bunun üzerine bütün kızları bir heyecen dalgası kapladı.Ancak Lily bütün kızlardan bu iksiri başkalarının üzerine kullanmayacaklarına dair söz alınca kızlar yaygarayı kopardı.Hermione hariç.
''Evet talimatlar''asasıyla tahtaya vurdu ve ''bunlara göre.. _harry gerisini duyamadı, gözleri kararmaya,alnı akkor halinde yanmaya ve yara izi ikiye ayrılır gibi acımaya baslamıstı...
çok uzaklardan tiz ve soguk ses,tüm vücudunu sogutmaya yetti.
''Harry...Benden kaçamazsın.Gün gelecek seninle savaşacagız.O gün gelecek harry...'' o sırada belatrix'in o manyak gibi kahkahasını duydu.ardından''sirius'un intikamını alırsın sanıyordum harry'' ve yine kahkaha.Sonra efendisi büyük bir zevkle her kelimeden mutluluk duyarcasına tane tane konuştu.''Sabret bella, o gün geldiginde önce lily'i sonra severus snape'i bizzat ben öldürecegim ve Harry sonunda harry... Bana kalacaksın''
''Aaaaaaahhh!'' sertçe zemine çarptı yüksek voltta elektrik soku yemiş gibi sarsılıyor alnından baloncuk seklinde terler bosalıyordu.Lily telasla harry'nin yanına kostu,harry'nın kafasını hafifçe yerden kaldırarak ''profesör snape'i çagırın!!'' diyordu.
***************************************************
*** lily-harry-severus***
Severus snape iksir sınıfının kapısını buyuk bır gurultule carparak actı.Cok telaslıydı , onu goren korkudan siniyordu.Patil ikizleri ellerini agızlarına götürmüş “hiii…” deyip duruyorlardı.
“severus!” “neler oluyor lily!?” “bılmıyorum ,sanırım yara izi…” “gecen seferden beri ilkkez” tüm sınıf telaş ve korkuyla konusulanlara anlam vermeye calısıordu hermione ve ron korkmuşlardı…
Snape Harry’nin kolunu omzuna alarak gryffındor ortak saolununa dogru götürürken lily, “Snape,onu madam pomfreye götürmeliyiz. “Madam pomfrey onun yara izine bir sey yapamaz.Ancak zihinfend ögretmeliyim ona”. “ama Harry bunu kaldıramaz” “Yapmak zorunda lily,gecen sefer zihinfend’e önem vermediginde ne oldugunu bılıyorsun” “Evet,Sirius…” dedi hüzünle
O sırada Dumbledore ve minerva da telasla önlerine cıkmıstı. Minerva , “ne oldu lily?!” Ak sakallı,bilge yaslı adam gözlügünün üstünden lily’e bakarak “sanırım yara izi acımıs olmalı” dedi.
Onlar konusadursun Snape Harry’i coktan erkekler yatakhanesine bırakmıstı bile yanlarına gelerek “rüyasız uyku iksiri lazım” dedi Lily, “ben yaparım severus”
Lily aceleyle iksir sınıfına dogru indi…
“severus ona zihinfend ögretmen gerekmez bu sadece bır anlığına olmus olmalı… Yani ben Voldemort’un Harry’i gecen seferki gibi sihir bakanlıgına çekecegını sanmam.Bu konuda dersini almıs olmalı.Ancak istiyorsa ögrenebılır bu onun kendı tercıhı…’’ dedi Albus. ‘’pekala ne yapmalıyız?” “ Sadece ZaY’da oldukca hızlı olmamız ve gereklı tedbırlerı olmalıyız,Voldemort yaklastıgını düşünüyor…”
“oğluma dokunamayacak!”. “Elbette severus,biz varken asla” dedi minerva
“pekala ben digerleri ile baglantıya geçecegim.minerva sende okulda benım yerıme gecersın her zamanki gibi” diye gülümsedi Dumbledore. “Elbette, dikkatli ol Albus”
herkes dagıldıgında lily severus’un yanına gelerek “senin iksir dolabında buldum bu yetrli olur sanırım” “evet,her zamanki gibi harikasın” “harıka olan ben deılım severus, iksirde senin sayende iyi oldum” diye snape ‘i yanağından öper …
1 saat sonra
“ne dedi acaba ona?” “ belki birazdan uyanır, onun azgından dınlerız” diye adım atıp duruyordu siyah cüppeli genç bır adam. Daha fazla dayanamıyordu. 1 saat ona 1 yılmıs gıbı geldı.Harry’nin basında durmaktan ksks dersini iptal etmişti. Lily de aynı sekılde yapmıştı. Gecen seferden beri ilk kez bu kadar telaslıydılar. Sirius,Lily’nın gözü önünde tüle ucmustu , Bellatrix’in bebek gibi “sirius’u öldürdüüüm” diyişi kulaklarında çınlıyordu.
Orada cok sey olmuştu….
Nihayet Harry yatagında dogruldu. “Anne?” “Evet Harry?” Harry biraz yutkunup kendine geldiğinde;
“b-ben Voldemort, benımle konutsu.Diyor ki o gün gelecek,o gün geldiginde sizleri bizzat öldürecegini söylüyor” Lily ve snape’in gözleri buluştu.
“ve-ve belatrix’te oradaydı.Ben neden hala sirius’un intikamını almıyormuşum..”
“Ne cüret!” diye haykırdı Lily. “ve sonunda beni öldürcegini söylüyor”
Snape harry’nin omzunu sarsarak “sa-na do-kunamaz!Biz senin yanında oldugumuz sürece asla!” dedi sertçe.
“evet yavrum.Yalnız deilsin.Arkadaslarında yanında…”
“size bir sey olsun istemıyorum…”
Ve 3 kişi birbirine sarıldıgında harry’nin gözünden yaslar akıyordu.Onlarıda kaybetmeye dayanamazdı….
***************************************************************
*** Little Hangleton***
Kilometrelerce ötede, Little Hangleton’un mezarlıgı korkunç bir sessizlik içindeydi. Ne bir agacın yapragı nede gece kuşlarının kanat çırpışları bu gece hiç duyulmuyordu. Riddle evinin üst katında, hafif aydınlatılmış renksiz oda da gergin bir siluet, grimsi çıplak ayaklarıyla volta atıyordu.
Yılanımsı yassı burnundan çıkan soluma sesleri şöminede çıtırdayan odunların arasına karışıyor ve net bir şekilde duyulabiliyordu.Bu ürkütücü ses bile kılkuyruğun ciklemesine yetmişti.
Köşede sinmiş, sırtı kambur duran faremsi adam,pis tırnaklarını kemiriyordu.
Sonunda sessizliği bozan kılkuyruk oldu. “Lordum…” “Ne var kılkuyruk ne istiyorsun?” diye faremsi adamın yanına gidince kılkuyruk başını önüne eğdi.
“Lordum b-bana bir şey söyleyecektiniz.”diye kekeledi. “Ahh,evet söyleyecektim kılkuyruk.Git,Lucius’a haber ver, ZAY’ dan birine ihtiyacımız var,zarar görmemeli.Birinin zihnini okumalı ve nerde olduklarını ögrenmeliyim.Sır tutucu Dumbledore’dur kesin, eh kendisini getiremediğimize göre… Ne duruyorsun Sen! Dedigimi yapsana! ” “Emredersiniz Lordum!.”diye cikledi ve ani bir pop sesiyle ortalıktan kayboldu.
Kılkuyruk gittikten sonra Voldemort az aydınlatılmıs oda da bır süre volta attıktan sonra kırmızı bır koltuga oturup, arkasına yaslandı. Nagini tıslayarak voldemort’un ayakları dibinde kıvrıldı. “Karanlık lord sıkılıyor, nagini.Daha fazla sabredemeyecek” diyerek asasıyla bır böceğe imperio uyguladı.Böcek cama çarpıp duruyor fakat mınıcık bedenınden tek ses cıkmıyordu. Bir süre böcüge crusio uyguladı. Böcek ciyaklarken “Bundan daha fazlasını yapabilirim” dedi ve “Avada kadavra!” sonra Karanlık lord iç çekerek kemikli asasını elinde çevirdi. “Eğer Lucius,eğer bunda da başarısız olursan seni affetmeyeceğim.
Bu Planımıda suya düşürürsen,siz Malfoylar ölmemek için bana yalvaracaksınız.”
Ve tiz, gıdıklar gibi fazla yüksek olmayan bir kahkaha koy verdi.
“Sana şuan yakın olamasam da Harry… Bir gün karşıma çıkmak zorundasın bu böyle süremez…” nagini’nin koca bedeni Voldemort’un kucagına kıvrılarak dilini şaklattı “acıktım” Voldemort yılanın başını soğuk grimsi elleriyle zarafetle okşadı.
“Biraz bekle nagini, eger Lucius görevini yapamazsa sana farklı birini sunacağım…”
Şak!, Kılkuyruk Malfoy malikanesinin tam ortasında cisimlendi.Lucius Koltugundan kalkarak “ne oldu kılkuyruk?” dedi “Lordum senden ZAY’dan birini kendisine getirmeni istiyor Lucius ,zarar görmememeli.” “Ama nasıl?Nasıl yaparım bunu?.Dur bir dakika birini biliyorum… Sihir bakanlıgında çalışıyor.. Lily evans’tan o kadar cok bahsediyordu ki yaşlı bunak,onlarda olduğu besbelli…”
Lucius birini bulduğuna sevinmişti.Kendisini Karanlıklord’a affettirecekti.Uzun yılanbaşlı sopasını kaldırarak kılkuyruğu kenara itti.
Sarı saçları duvarları meşalelerle aydınlanmış karanlık evde daha bır solgun görünüyordu. Yüzüne geniş bir tebessüm yayıldı.
Kılkuyruk bile bu soğuk sırıtıştan memnun olmayıp geri cisimlendi…
***yara izi acıyor***
ron,hermione ve harry ksks dersınden cıkıp ortak salona giderlerken ron,''Vay canına Malfoy ha...'' hermione yürurken bı yandan makınalı tüfek gıbı mırıldanıyordu.''bunu babama soracagım.Hermione Malfoy'un ne yaptı bılıyormusun?''.''hyr en ufak fikrim yok''
hogwarst'ın karanlık korıdorların da yürürlerken sir cadagon(nası yazılıo hatırlamıorm) portlerden kosarak geldi.nefes nefese''harry,malfoy'a yenıldı heheyytt!! çekilin yoldan ezikler! savasın köpekler! saldırınnn!''
''kapa çeneni!''harry portreyi sersemletmeye calıstı ama hermione onu iterek uyardı ''Sen ne yaptıgını sanıyorsun!Dumbledore buna cok kızar! Hadi artık ortak salon'a'' böylece üçü ortak salona hiç konusmadan yürüdüler.harry portreye ''melez prens'' dedi ancak portre acılmadı.arkalarından ''hey ben yeni parolayı biliyorum!'' gelen seamus'tu o sınıfbaskanıydı.bu yüzden dean'la raları acılıp duruyordu. ''zümrüdüanka yoldaşlıgı. Bunu profesör lily istedi,gzl parola fakat anlamı ne bılmıyorum''ron,hemione ve harry sırıttılar onlar biliyordu ve bu yenı parolayı sevmişlerdi.
harry içeri girer girmez şöminenin yanındaki kırmızı koltuga kuruldu.Gecelere kadar uzun bir sohbet ettiler.Ta ki hermione ''ben yatmaya gidiyorum diyene kadar''
herkes bırbırlerıne iyigeceler diledi.ron ve harry erkekler yatakhanesine cıkarlarken,ron;''yarın ilk ders bitkibilim.Arkadan beni bogmaya calısan bır canlı olursa onu hemen sersemlet her ders saldırıya ugramaktan bıktım''.''tamam'' ron bir bitki tarafından saldırıya ugradıgı zaman profesör sprout yüksek sesle küfretmesine izin veriyordu.
ertesi sabah
harry ekenden uyandıgında daha herkes horluyordu.gün henüz agarmadıgı için hava bıraz karanlıktı.son derece garip rüyalar görmüştü.malfoy bunlra dahildi ve rüyasında durmadan kahkaha atıyor harry'le dalga geciyordu.''normaldir'' dedi harry. ortak salona indiginde hermione'un baykusu çok erkenden gelmişti.harry buna anlam veremedı ama aceleyle baykusun ayagındakı gelecek postasını aldı ve berbat manşeti okumaya basladı.
''Azkaban ruh emicileri kontrolü elden bıraktı ,gecen sefer sihirbakanlıgında bulunan ölüm yiyenler kactı'' bır alt baslıkta şöyle yazıyordu
''rufus scrimgeur ne diyor?''
harry seslice ''lucius malfoy'' dedi
''ron kalk!hadi acele et hermonie'yi görmeliyiz şu habere bak!'' ''nely oluy Arry?'' ''hadi! büyük salonda anlatırım giyin.'' ron kızıl sacını karıstırarak sinirli sinir ortak saolana indiginde hermione'yi profesör lily ile konusurken gördüler.
''günaydın anne''.''günaydın profesör''
''Ron, bana dersler dısında profesör demene gerek yok''
''gelecek postasını gördünüz mü?'' ,'' evet'' dedi aynı anda lily ve hermione ''onu konusuyorduk''
''tamam,cocuklar siz simdi masanıza gecin benım minerva ile görüsmem gerek''
''tamam''
tam o sırada severus snape aceleyle ögretmenler masasına dogru geliyordu.
lily'nin kulagına egilerek ''günaydın'' dedi.''günaydın snape'' ''baba sana birsey sormalıyım'' ''evet?'' ''dün malfoy'un yaptıgı büyü neydi?''.''Endişelencek bir şey yok.onun yaptıgı sadece kuvvetli bir itme büyüsüydü''.''ama itme büyüsünün expelliarmus'a karsı ne gıbı bır gücü olabılır ki?.
''itme büyüsünün cok şiddetli olabılması için o kişinin öfkelenmesi yerine cok sevinçli olması gerekir.'' ''çok sacma,patronus gibi bu'' ''hayır harry,patronus cok farklı,onda mutlu bır anı düşünmelisin.Bu büyüde ise cok neşeli olmalısın.'' ''tamam saol'
harry lezziz kahvaltılarla donatılmıs masaya dogru yürürken ''demek malfoy önceden biliyordu babasının kaçacagını.Bu yüzden dün cok sevınçliydi''
bu ögrendigini anlatmak için masaya geldiginde ron ve hermione tartışıyorlardı
''gördün mü! yaptım işte.Tanrı aşkına ron! sizi temin ederim benim yardımımın size hiçbir faydası dokunmayacak! 10 kazan pastasına varırım ki profesör snape torpil geçmeyecek!''diye cılız bır sesle hermione'yi taklıt ettı ron.
hermione agladı aglıycak hale gelmişti.Hınçla masadan kalkıp kapıya dogru kosarken harry onu yakaladı ''Hermione!beni dinlemelisin.Babamdan ron'a yardım etmesını ıstedım.o da ron 'un zihnini okudu ve goyle'u sersemletti.Ron da kendisinin yaptıgını sanıyor.ama lütfen bunu ona söyleme''
bu sözlerle rahatlamıs olan hermıone tekrar masaya döndügünde Ron kazan pastası yiyordu ''BAna 10 kazan pastası borcun var Hermione'' hermione'un agzı inanmazlıkla bir acılıp bır kapandı.sonra pes bir sesle ''peki'' dedi.
zil calmadan evvel 4 tane baykus süzülürcesine gryffindor masasına dogru ucuyordu.tüm başlar onlara cevrilmişti.Harry'e Mrs.Weazly'den bır el yapımı siyah kazak ve bır kutuda pasta yollamıstı.yanında bır not vardı ''Paskalya günün kutlu olsun canım.Yarın oldugunu bılıorum ama yarın bız gorevdeyız oyuzden önceden yolladım.Anne babana selamlar.Paskalya gunu Grimmaul Meydanı 12 numarada olacaksınız.Sizi Kings Cross'ta karsılamaya gelicez'' harry inledi sirius'u unutmamıstı.Mümkünse o eve gitmeyecegını umuyordu.
basını kaldırdıgında hermione,ron ve ginny'de kendılerıne gelen paketlere bakıyorlardı.not'u digerlerıne gösterdiginde hepsi içgüdüsel olarak ögretmenler masasına baktı.Snape ve Lily onlara gülümsüyordu
''sanırım onlar istedi'' ''evet...''
bugünkü bitkibilim dersleri yine slytherinleydi.Malfoy bütün ders boyunca harry'i yendigi günü anlatıp duvara carpma hareketlerı yapıyordu. ron,sırvaserpil hastalıgın çare olan bitkiyle boguşarak ''aldırma harry..''
''önemli yok ron,alıstım'' diye omuz silkti.
ders çıkışı hagrid'in evine ugradılar ama hagrid görünürde yoktu.Hermione sessizce ''hala yoldaslıkta olmalı'' dedi.''evet, diger ders iksir.Ben gitmeden önce bırseyler atıstırcam görüsürüz'' dedi ron.
bu ders hep hufflepufla yapılırdı.bu yüzden üçlü sık sık luna ile karsılasır cho 'ya da yüz vermezlerdi.Cho kendizini D.O'ya affettrirme girişiminde bulunmaya calıstı ama kimse konusmuyordu.Umridege onların canını çok fena yakmıstı.Cho 'ya her seferınde ellerını gösteriyorlardı ''yalan söylememelyim''
luna,ron,neville,hermione ve harry aynı masayı paylastılar.herkes yerine gectiginde, Lily coktan sınıfa girmişti bile.Bugun hayli nesesizdi.kızıl sacları parlaklıgını yitirmiş,güzel yüzündeki göz altları da çökmüştü.Harry bu değişimi farketti.Hepbir agızdan ''günaydın profesör!''... ''günaydın çocuklar.ewet bu günkü derste size hayli karısık bır iksir ögretecegim.Gerçi bunun yapımı yasak ama ben Profesör Dumbledore'dan izin aldım. İksirimiz aşk iksiri'' bunun üzerine bütün kızları bir heyecen dalgası kapladı.Ancak Lily bütün kızlardan bu iksiri başkalarının üzerine kullanmayacaklarına dair söz alınca kızlar yaygarayı kopardı.Hermione hariç.
''Evet talimatlar''asasıyla tahtaya vurdu ve ''bunlara göre.. _harry gerisini duyamadı, gözleri kararmaya,alnı akkor halinde yanmaya ve yara izi ikiye ayrılır gibi acımaya baslamıstı...
çok uzaklardan tiz ve soguk ses,tüm vücudunu sogutmaya yetti.
''Harry...Benden kaçamazsın.Gün gelecek seninle savaşacagız.O gün gelecek harry...'' o sırada belatrix'in o manyak gibi kahkahasını duydu.ardından''sirius'un intikamını alırsın sanıyordum harry'' ve yine kahkaha.Sonra efendisi büyük bir zevkle her kelimeden mutluluk duyarcasına tane tane konuştu.''Sabret bella, o gün geldiginde önce lily'i sonra severus snape'i bizzat ben öldürecegim ve Harry sonunda harry... Bana kalacaksın''
''Aaaaaaahhh!'' sertçe zemine çarptı yüksek voltta elektrik soku yemiş gibi sarsılıyor alnından baloncuk seklinde terler bosalıyordu.Lily telasla harry'nin yanına kostu,harry'nın kafasını hafifçe yerden kaldırarak ''profesör snape'i çagırın!!'' diyordu.
***************************************************
*** lily-harry-severus***
Severus snape iksir sınıfının kapısını buyuk bır gurultule carparak actı.Cok telaslıydı , onu goren korkudan siniyordu.Patil ikizleri ellerini agızlarına götürmüş “hiii…” deyip duruyorlardı.
“severus!” “neler oluyor lily!?” “bılmıyorum ,sanırım yara izi…” “gecen seferden beri ilkkez” tüm sınıf telaş ve korkuyla konusulanlara anlam vermeye calısıordu hermione ve ron korkmuşlardı…
Snape Harry’nin kolunu omzuna alarak gryffındor ortak saolununa dogru götürürken lily, “Snape,onu madam pomfreye götürmeliyiz. “Madam pomfrey onun yara izine bir sey yapamaz.Ancak zihinfend ögretmeliyim ona”. “ama Harry bunu kaldıramaz” “Yapmak zorunda lily,gecen sefer zihinfend’e önem vermediginde ne oldugunu bılıyorsun” “Evet,Sirius…” dedi hüzünle
O sırada Dumbledore ve minerva da telasla önlerine cıkmıstı. Minerva , “ne oldu lily?!” Ak sakallı,bilge yaslı adam gözlügünün üstünden lily’e bakarak “sanırım yara izi acımıs olmalı” dedi.
Onlar konusadursun Snape Harry’i coktan erkekler yatakhanesine bırakmıstı bile yanlarına gelerek “rüyasız uyku iksiri lazım” dedi Lily, “ben yaparım severus”
Lily aceleyle iksir sınıfına dogru indi…
“severus ona zihinfend ögretmen gerekmez bu sadece bır anlığına olmus olmalı… Yani ben Voldemort’un Harry’i gecen seferki gibi sihir bakanlıgına çekecegını sanmam.Bu konuda dersini almıs olmalı.Ancak istiyorsa ögrenebılır bu onun kendı tercıhı…’’ dedi Albus. ‘’pekala ne yapmalıyız?” “ Sadece ZaY’da oldukca hızlı olmamız ve gereklı tedbırlerı olmalıyız,Voldemort yaklastıgını düşünüyor…”
“oğluma dokunamayacak!”. “Elbette severus,biz varken asla” dedi minerva
“pekala ben digerleri ile baglantıya geçecegim.minerva sende okulda benım yerıme gecersın her zamanki gibi” diye gülümsedi Dumbledore. “Elbette, dikkatli ol Albus”
herkes dagıldıgında lily severus’un yanına gelerek “senin iksir dolabında buldum bu yetrli olur sanırım” “evet,her zamanki gibi harikasın” “harıka olan ben deılım severus, iksirde senin sayende iyi oldum” diye snape ‘i yanağından öper …
1 saat sonra
“ne dedi acaba ona?” “ belki birazdan uyanır, onun azgından dınlerız” diye adım atıp duruyordu siyah cüppeli genç bır adam. Daha fazla dayanamıyordu. 1 saat ona 1 yılmıs gıbı geldı.Harry’nin basında durmaktan ksks dersini iptal etmişti. Lily de aynı sekılde yapmıştı. Gecen seferden beri ilk kez bu kadar telaslıydılar. Sirius,Lily’nın gözü önünde tüle ucmustu , Bellatrix’in bebek gibi “sirius’u öldürdüüüm” diyişi kulaklarında çınlıyordu.
Orada cok sey olmuştu….
Nihayet Harry yatagında dogruldu. “Anne?” “Evet Harry?” Harry biraz yutkunup kendine geldiğinde;
“b-ben Voldemort, benımle konutsu.Diyor ki o gün gelecek,o gün geldiginde sizleri bizzat öldürecegini söylüyor” Lily ve snape’in gözleri buluştu.
“ve-ve belatrix’te oradaydı.Ben neden hala sirius’un intikamını almıyormuşum..”
“Ne cüret!” diye haykırdı Lily. “ve sonunda beni öldürcegini söylüyor”
Snape harry’nin omzunu sarsarak “sa-na do-kunamaz!Biz senin yanında oldugumuz sürece asla!” dedi sertçe.
“evet yavrum.Yalnız deilsin.Arkadaslarında yanında…”
“size bir sey olsun istemıyorum…”
Ve 3 kişi birbirine sarıldıgında harry’nin gözünden yaslar akıyordu.Onlarıda kaybetmeye dayanamazdı….
***************************************************************
*** Little Hangleton***
Kilometrelerce ötede, Little Hangleton’un mezarlıgı korkunç bir sessizlik içindeydi. Ne bir agacın yapragı nede gece kuşlarının kanat çırpışları bu gece hiç duyulmuyordu. Riddle evinin üst katında, hafif aydınlatılmış renksiz oda da gergin bir siluet, grimsi çıplak ayaklarıyla volta atıyordu.
Yılanımsı yassı burnundan çıkan soluma sesleri şöminede çıtırdayan odunların arasına karışıyor ve net bir şekilde duyulabiliyordu.Bu ürkütücü ses bile kılkuyruğun ciklemesine yetmişti.
Köşede sinmiş, sırtı kambur duran faremsi adam,pis tırnaklarını kemiriyordu.
Sonunda sessizliği bozan kılkuyruk oldu. “Lordum…” “Ne var kılkuyruk ne istiyorsun?” diye faremsi adamın yanına gidince kılkuyruk başını önüne eğdi.
“Lordum b-bana bir şey söyleyecektiniz.”diye kekeledi. “Ahh,evet söyleyecektim kılkuyruk.Git,Lucius’a haber ver, ZAY’ dan birine ihtiyacımız var,zarar görmemeli.Birinin zihnini okumalı ve nerde olduklarını ögrenmeliyim.Sır tutucu Dumbledore’dur kesin, eh kendisini getiremediğimize göre… Ne duruyorsun Sen! Dedigimi yapsana! ” “Emredersiniz Lordum!.”diye cikledi ve ani bir pop sesiyle ortalıktan kayboldu.
Kılkuyruk gittikten sonra Voldemort az aydınlatılmıs oda da bır süre volta attıktan sonra kırmızı bır koltuga oturup, arkasına yaslandı. Nagini tıslayarak voldemort’un ayakları dibinde kıvrıldı. “Karanlık lord sıkılıyor, nagini.Daha fazla sabredemeyecek” diyerek asasıyla bır böceğe imperio uyguladı.Böcek cama çarpıp duruyor fakat mınıcık bedenınden tek ses cıkmıyordu. Bir süre böcüge crusio uyguladı. Böcek ciyaklarken “Bundan daha fazlasını yapabilirim” dedi ve “Avada kadavra!” sonra Karanlık lord iç çekerek kemikli asasını elinde çevirdi. “Eğer Lucius,eğer bunda da başarısız olursan seni affetmeyeceğim.
Bu Planımıda suya düşürürsen,siz Malfoylar ölmemek için bana yalvaracaksınız.”
Ve tiz, gıdıklar gibi fazla yüksek olmayan bir kahkaha koy verdi.
“Sana şuan yakın olamasam da Harry… Bir gün karşıma çıkmak zorundasın bu böyle süremez…” nagini’nin koca bedeni Voldemort’un kucagına kıvrılarak dilini şaklattı “acıktım” Voldemort yılanın başını soğuk grimsi elleriyle zarafetle okşadı.
“Biraz bekle nagini, eger Lucius görevini yapamazsa sana farklı birini sunacağım…”
Şak!, Kılkuyruk Malfoy malikanesinin tam ortasında cisimlendi.Lucius Koltugundan kalkarak “ne oldu kılkuyruk?” dedi “Lordum senden ZAY’dan birini kendisine getirmeni istiyor Lucius ,zarar görmememeli.” “Ama nasıl?Nasıl yaparım bunu?.Dur bir dakika birini biliyorum… Sihir bakanlıgında çalışıyor.. Lily evans’tan o kadar cok bahsediyordu ki yaşlı bunak,onlarda olduğu besbelli…”
Lucius birini bulduğuna sevinmişti.Kendisini Karanlıklord’a affettirecekti.Uzun yılanbaşlı sopasını kaldırarak kılkuyruğu kenara itti.
Sarı saçları duvarları meşalelerle aydınlanmış karanlık evde daha bır solgun görünüyordu. Yüzüne geniş bir tebessüm yayıldı.
Kılkuyruk bile bu soğuk sırıtıştan memnun olmayıp geri cisimlendi…
Geri: Lily-harry- severus
*** Zihinfend***
Ertesi sabah herkes, soguk karlı günde hogwarst exprexine atlarken ron,ginny ve hermione harry’nin paskalya günü kutladılar.Ama ginny farklı bir şekilde onu hogwarst bahcesındeki bir ağacın altında kutladı.
“ee şey, Harry senden çok hoşlanıyorum, paskalya günün kutlu olsun” dedi ve harry’nin yanagından öpüp uzaklaştı.Biri görsün istemiyordu.
Harry son zamanlarda ginnyle hiç vakit gecırmemıstı.Bu ufacık zaman diliminde olanlar bile onu mutlu etmıstı.Hiç birsey ona engel olamazdı….
Bütün yol boyu her zamanki kompartımanda neville,luna ve ginny ile gecirdiler
Konusacak konuları olmadıgı için en cok sekerlemelerle eglenerek zaman öldürdüler.Luna katılmıyordu herzamanki gibi Dırdırcıyı baş aşagı tutmuş okuyordu.Malfoylar kompartımana gelip onları ziyaret etmişlerdi ama olaysız gecti
Kings Cross ta indiklerinde, Weazly ailesi onları karsılamıslardı. Grimmauld Meysanı 12 numaraya giderlerken paskalya şölenine gelemeyeceklerini söylüyorlardı. İkizler evin önüne geldıklerınde özur ustune özür dileyerek, 4 tane şaka malzemesi bıraktılar ve anında bir Pop sesiyle cisimlendiler.
Eve girdiklerinde Lily ve Severus mutfak masasında oturmus konusuyorlardı.
“hoş geldınız cocuklar,yemek hazır haydı kızlar bana yardım edın.Misafirlerimiz var bugün” “elbette Mrs. Evans” “Kim geliyor anne?” “ahh Hogwarsttan en iyi arkadasım Remus ve Mggonagal, Deli-göz,Tonks,Kingsley ve Emmeline Vance”
“harika! yalnızız sandım bayan evans” diye sevindi ron
Özellikle Harry heyecanlanmıştı.Çünkü çapulculardan remus lupin’i cok sevyordu.
“Harry,buraya gel oğlum”diye gülümseyerek dudaklarını büktü severus.
“Sana zihinfend ögretmemi istermisin? Dumbledore sana sormamın bir zararı olmadıgını söyledi”
“ee misafirler gelmeden deneyelim, ama bunu sürdürmeyecegim baba. Canımı acıtıyor ve uyurken bu acıyla zihnimi bosaltmak kolay olmuyor…”
“tamam, hadi salona gecelim o zaman”
Ron mutfakta yalnız kalmak istemedıgı için harry’nin yanında kalmayı kabul etti.
Snape, Harry ve Ron, karanlık ve rutubetli hollerden gecerek büyük salona girdiler Baba ve oğul 5dk.sonra hazırdı. Ron ise olacakları ilk kez kendi gözleriyle görecegi için heyecanlıydı…
1,2,3! Zihinfendet!
Harry’nin aklından bir sürü sey hızla gecıyordu.Daha gecen yaz dudleylere mısafır olarak gıttıklerınde ruh emıcılerle savaşı,D.O dersleri,Umridge’in verdigi cezalar,Grawp,Bakanlıkta olanlar….
“Aaaaaahhh!” Snape büyüyü kesmişti “zihnini boşatmalısın!Bu görüntüleri görmeme izin veriyorsun!Buna bir kere karşı koymayı başarmıstın bunu bır daha dene! sana imperio uyguladıgında basarıyla üstünden kalkmıştın.İşte onun gibi Harry”
“tamam.Deneyecegim” “pekala beni silahsız bırakmana izin veriyorum”
1,2,3! Yine beyninde bin bir türlü düşünceler vardı, Annesi ve babasıyla kehaneti söylemediler diye kavga edişi,bir kac görüntü daha ve Sirius…Belatrix’le savaşıyordu. “hadi Bella daha iyisini yapabilirsin!” ve Avada kadavra! Sirius Tül’e düşmek üzereydi…
“Bunu Hatırlamak istemiyorum,Görmek istemiyorum!Hayır,Dur!” görüntü bulanıklastı Babası karsısında bır seyler mırıldanıyor,Ron da kenarda olup bıtenlerı agzı acık ızlıyordu…
“Protego!” Şiddetli bir kalkan büyüsü yaratmıstı. Snape arkaya dogru sendeledi…
Snape,tenha ve karanlık bir sokakta ZAY’dakilerle birlikte ölümyiyenlerle savaşıyordu. Köşede Mggonagal cisimlendi ve bagırarak “Severus!Bu bir tuzak! Koş,Lily!” ve Snape Godrics Hallows’un önüne cisimlendi.Karanlık ve heybetli eve bakarak “Lily!” diye seslendi.Onu buldugunda Lily’nin asası uzak bir köşede gözleri acık yerde yatıyordu.Severus korkmuştu. “Lily!” nabzı atıyordu,sadece sersemletilmişti.Harry yatağında ağlıyordu. “lily’i karsıt büyüyle uyandırarak,
“Neler oldu!? Voldemort nerede?” “Ben sen sanmıstım,trabzanlardan baktıgım da oydu,kapıyı kilitleyerek harry’e bir saniyede olsa koruma sagladım.Kapı acıldı ve-ve,bana cekilmemi emretti.Ben karsı gelince beni sanırım sersemletti” diye aglamaya koyuldu. “Tamam sakin ol.büyü geri tepti ve o yok oldu ama Harry’e birsey olmamıs” dedi severus. “Onu koruyamadım!” “Sacmalama lily! Eger sen ölseydin,ben yaşayamazdım,Voldemort yanlıs zamanda gelmiş,Bu yüzden Harry’e birsey olmazdı” “Peki ona kehaneti kim söyledi?” “bilmiyorum lily,bilmiyorum.”diyerek lily’e sarıldı “beni korkuttun” Lily ve Severus ufacık bebegin şimşek biçimindeki yara izine bakıyorlardı.
“Lanet olsun kılkuyruk!Sana güvenmiştik….”
“expelliarmus! Ne gördün?”
“Sadece-sadece annemle seni hogwarstta gördüm ” dedi heyecanlanarak
“Tamam bugünlük bu kadar yeter. Annen yemeğe beklıyordur”
Harry gördüklerine inanamamıştı bunları daha önce ne görmüş, ne de duymuştu
Kılkuyrugun hain oldugunu bıldığı gercek dısında tabii
Sonraki olanları zaten biliyordu,sirius kılkuyruğun peşine düşmüş,onu ve 12 muggle’ı yok etmekten Azkaban’a hapsedilmişti.Ama sucsuzdu. onu daha birkaç yıl önce kurtarmış ve 1 yıl öncede tül de kaybetmişti… Anılarından sıyrılarak,
“Teşekkürler baba. Hadi gidelim Ron.”dedi
“Vay canına Harry süperdin!” diye gülümsedi Ron
Kapı kapandıgında snape ayakta, iki kelime söyledi:
“Yalan söylüyor…”
*****************************************************************
Sybil’in Kehaneti
Harry, Ron ve Snape yemek kokusuyla dolmuş mutfaga girdiklerinde kimse ne yaptıklarını soramıycak kadar mesgullerdi. Herkes yerine oturur oturmaz kapı caldı ve Mrs.Black yaygarayı kopardı.Severus sandalyesinden kalkıp hole koştu ve Mrs.Black’i susturdu.Ardından asasının zarif bir hareketiyle mühürlü kapıyı açtı.Gelenler Lily’nin bahsettigi kişilerdi. Severus hepsinin elini teker teker sıktı.Gelenler mutfaga girdiğinde,herkes coskuyla karsılandı ve bırbırlerının paskalya gününü kutladılar. Lily harika yemeklerin yanı sıra,muggle
yemekleride yapmıstı.Severus,hogwarstta kaldıgından beri muggle yemegini yemeyi özlemişti. Buna en çok hermione sevindi.Ron zaten her şeyi begeniyordu.Hatta hemione’den kendisine bir hamburger daha yapmasını söyleyince masadakiler Ron’u ayıpladı.Misafirler gelmesiyle sıcak olan mutfağı daha bir sıcaklık sarmıstı.Gürültüleri duyan Kreacher merdivenlerden inerek mutfak kapısının önünde belirmişti, “Ah,hanımım burada neler oldugunu görseydi ne derdi?”diye yakınıyordu.Kreacher’ı gören Hermione onu masaya davet edince Ron onu dürtükleyip “sırasımı şimdi?” diye uyarmıştı. “Bulanık beni masaya davet ediyor”diye pis suratını dahada çirkinleştirmişti Kreacher.bunu duyan Severus ve Harry aynı anda “Kapa çeneni!” diye haykırdılar.Ama hermione aldırmayıp harry’e, Kreacher’ın masaya oturması için yalvardı.Harry hermione’un hatırına onu birdaha bulanık dememesi sartıyla masaya davet etti.Sonunda herkes yemegini yemeye koyulmuştu.
yarım saat sonra herkes arkasına yaslanmıs, Lily’e “eline saglık” diyordu.
“sadece ben yapmadım, kızlarda bu konuda yardımcı oldular.”diye gülümsedi.
Sonunda, Deli-göz şarap kadehini çatalıyla çınlatarak herkesin susmasına neden oldu. “Eveett,izin verirseniz ben bugün bu güzel günde hep birlikte Black’lerin sonuncusu sirius Black’in anısına kadeh kaldırmak istiyorum…” , “Tabii Mrs.Belatrix’i saymazsanız” diye sözünü kesti kreacher.
Harry sinirlenerek “sana konuşma dedim!” diye böğürdü
Aklından evcinini bogmak,kafasını uçurtmak geçiyordu.Hermione’a uyduğu için pismandı. “Elbette, efendi ne diyorsa Kreacher yerine getirecektir” diye sırıttı.
“ehmm” deli-göz bogazını temızledi ve az önceki konusmayı yok sayarak devam etti. “Aziz Sirius’a!” diye kadeh kaldırdı. Diger herkeste onu taklit etti. Masadaki herkesin üzerine bir hüzün çökmüştü. Bir Paskalya gününü ilk kez siriusuz geçirmenin garipliğini yaşıyorlardı. Harry kadehini kaldırmakta zorlandı ve gözünden bir damla yaş akarak kaymak birasını bir dikişte bitirdi.
Ancak aradan zaman gectiğinde herkes hayatına devam edıyordu.
Tonks her zamanki gibi kızları güldürüyor,Harry ve Ron ise Lupinle Quiddich hakkında konuşuyorlardı.
“Saol Lupin,Bir gün maçımıza gelirmisin? Quiddich sezonunun başlaması gerek”
“Müsait bir zaman da ewet” diye gülümsedi Lupin.Ardından Ron Okul müdirelerinin de yanlarında bulunmasının sevinciyle, Mggonagal’a seslendi “Profesör,Quiddich ne zaman başlayacak?Zamanı gelmiş olmalı” Bunu duyan severus ve lily basını kaldırdı ne de olsa ikiside zıt binalardaydı.Harry’nin babasının karsı bınada olması okuldakıler tarafından garip karşılanılıyordu ama alışmışlardı.
“Ah, Ron bu sıralar pek ilgilenemedim. Bu ay sınavlardan sonra başlasa iyi olur” dedi Mggonagal…
Snape ve Lily masanın altında ellerini tutmuş halde tekrar kendilerine dönen Mggonagal, kingsley, deli-göz ve emmeline Vance ile konusuyorlardı.
5 dk. Sonra herkes susmuş bir şeyler düşünürken,emmeline; “Benım büromda bıraktıgım dosyayı tamamlamam gerek,Sizin için paskalya şöleninden sonraya bırakmıştım. “tamam, emmeline” Lily biraz sonra emmelin’i yolcu ettikten sonra mutfağa döndü. Ancak son derece garip bir durum vardı. Hermione korkuyla teker teker masadakileri saymış en son lily’i ardından da kapıyı göstermişti.İlk önce buna anlam veremediler ama Ron ve Harry biliyorlardı “olamaz!”
Mggonagal hemen, “Sybil’in saçmalığına inanmıyorsunuz heralde!” dedi.
Ancak masadakilerin yarısı kalkmıtı bile,durum anlasılınca “Biz gidiyoruz” dediler.Aynı anda lily ve snape “bizde” deyince Snape,”olmaz lily sen çocuklarla kal” “Hayır Severus!Bende gelecegim.Harry Dobby’i çağır o sizin başınızda durabilir” “tamam Anne,Lütfen dikkatli olun!”
“dobby”
şak! Dobby, tenis topu büyüklüğündeki yeşil gözleri,bir kedininki gibi kulaklarıyla,ve pinokyo’nun burnuna benzeyen burnuyla dikkat çeken evciniydi Harry’nin arkadasları ve ailesinden sonra en sevdiği kişiydi.
Dobby, “efendi harry’e hizmet için buradadır.” diyince Kreacher pis pis dobby’i süzdü. Bu arada hermione Kreacher’ı oturttuğuna pişmandı. “benim yüzümden…benim yüzümden…” diye boş gözlerle sayıklayıp duruyordu. Ron ona sarıldı “kendini suçlama hermione…”
NOT = Pinokyo’nun burnuna benzettim çünkü “domuz” kelimesini kullanmak hoşuma gitmedi.
Ertesi sabah herkes, soguk karlı günde hogwarst exprexine atlarken ron,ginny ve hermione harry’nin paskalya günü kutladılar.Ama ginny farklı bir şekilde onu hogwarst bahcesındeki bir ağacın altında kutladı.
“ee şey, Harry senden çok hoşlanıyorum, paskalya günün kutlu olsun” dedi ve harry’nin yanagından öpüp uzaklaştı.Biri görsün istemiyordu.
Harry son zamanlarda ginnyle hiç vakit gecırmemıstı.Bu ufacık zaman diliminde olanlar bile onu mutlu etmıstı.Hiç birsey ona engel olamazdı….
Bütün yol boyu her zamanki kompartımanda neville,luna ve ginny ile gecirdiler
Konusacak konuları olmadıgı için en cok sekerlemelerle eglenerek zaman öldürdüler.Luna katılmıyordu herzamanki gibi Dırdırcıyı baş aşagı tutmuş okuyordu.Malfoylar kompartımana gelip onları ziyaret etmişlerdi ama olaysız gecti
Kings Cross ta indiklerinde, Weazly ailesi onları karsılamıslardı. Grimmauld Meysanı 12 numaraya giderlerken paskalya şölenine gelemeyeceklerini söylüyorlardı. İkizler evin önüne geldıklerınde özur ustune özür dileyerek, 4 tane şaka malzemesi bıraktılar ve anında bir Pop sesiyle cisimlendiler.
Eve girdiklerinde Lily ve Severus mutfak masasında oturmus konusuyorlardı.
“hoş geldınız cocuklar,yemek hazır haydı kızlar bana yardım edın.Misafirlerimiz var bugün” “elbette Mrs. Evans” “Kim geliyor anne?” “ahh Hogwarsttan en iyi arkadasım Remus ve Mggonagal, Deli-göz,Tonks,Kingsley ve Emmeline Vance”
“harika! yalnızız sandım bayan evans” diye sevindi ron
Özellikle Harry heyecanlanmıştı.Çünkü çapulculardan remus lupin’i cok sevyordu.
“Harry,buraya gel oğlum”diye gülümseyerek dudaklarını büktü severus.
“Sana zihinfend ögretmemi istermisin? Dumbledore sana sormamın bir zararı olmadıgını söyledi”
“ee misafirler gelmeden deneyelim, ama bunu sürdürmeyecegim baba. Canımı acıtıyor ve uyurken bu acıyla zihnimi bosaltmak kolay olmuyor…”
“tamam, hadi salona gecelim o zaman”
Ron mutfakta yalnız kalmak istemedıgı için harry’nin yanında kalmayı kabul etti.
Snape, Harry ve Ron, karanlık ve rutubetli hollerden gecerek büyük salona girdiler Baba ve oğul 5dk.sonra hazırdı. Ron ise olacakları ilk kez kendi gözleriyle görecegi için heyecanlıydı…
1,2,3! Zihinfendet!
Harry’nin aklından bir sürü sey hızla gecıyordu.Daha gecen yaz dudleylere mısafır olarak gıttıklerınde ruh emıcılerle savaşı,D.O dersleri,Umridge’in verdigi cezalar,Grawp,Bakanlıkta olanlar….
“Aaaaaahhh!” Snape büyüyü kesmişti “zihnini boşatmalısın!Bu görüntüleri görmeme izin veriyorsun!Buna bir kere karşı koymayı başarmıstın bunu bır daha dene! sana imperio uyguladıgında basarıyla üstünden kalkmıştın.İşte onun gibi Harry”
“tamam.Deneyecegim” “pekala beni silahsız bırakmana izin veriyorum”
1,2,3! Yine beyninde bin bir türlü düşünceler vardı, Annesi ve babasıyla kehaneti söylemediler diye kavga edişi,bir kac görüntü daha ve Sirius…Belatrix’le savaşıyordu. “hadi Bella daha iyisini yapabilirsin!” ve Avada kadavra! Sirius Tül’e düşmek üzereydi…
“Bunu Hatırlamak istemiyorum,Görmek istemiyorum!Hayır,Dur!” görüntü bulanıklastı Babası karsısında bır seyler mırıldanıyor,Ron da kenarda olup bıtenlerı agzı acık ızlıyordu…
“Protego!” Şiddetli bir kalkan büyüsü yaratmıstı. Snape arkaya dogru sendeledi…
Snape,tenha ve karanlık bir sokakta ZAY’dakilerle birlikte ölümyiyenlerle savaşıyordu. Köşede Mggonagal cisimlendi ve bagırarak “Severus!Bu bir tuzak! Koş,Lily!” ve Snape Godrics Hallows’un önüne cisimlendi.Karanlık ve heybetli eve bakarak “Lily!” diye seslendi.Onu buldugunda Lily’nin asası uzak bir köşede gözleri acık yerde yatıyordu.Severus korkmuştu. “Lily!” nabzı atıyordu,sadece sersemletilmişti.Harry yatağında ağlıyordu. “lily’i karsıt büyüyle uyandırarak,
“Neler oldu!? Voldemort nerede?” “Ben sen sanmıstım,trabzanlardan baktıgım da oydu,kapıyı kilitleyerek harry’e bir saniyede olsa koruma sagladım.Kapı acıldı ve-ve,bana cekilmemi emretti.Ben karsı gelince beni sanırım sersemletti” diye aglamaya koyuldu. “Tamam sakin ol.büyü geri tepti ve o yok oldu ama Harry’e birsey olmamıs” dedi severus. “Onu koruyamadım!” “Sacmalama lily! Eger sen ölseydin,ben yaşayamazdım,Voldemort yanlıs zamanda gelmiş,Bu yüzden Harry’e birsey olmazdı” “Peki ona kehaneti kim söyledi?” “bilmiyorum lily,bilmiyorum.”diyerek lily’e sarıldı “beni korkuttun” Lily ve Severus ufacık bebegin şimşek biçimindeki yara izine bakıyorlardı.
“Lanet olsun kılkuyruk!Sana güvenmiştik….”
“expelliarmus! Ne gördün?”
“Sadece-sadece annemle seni hogwarstta gördüm ” dedi heyecanlanarak
“Tamam bugünlük bu kadar yeter. Annen yemeğe beklıyordur”
Harry gördüklerine inanamamıştı bunları daha önce ne görmüş, ne de duymuştu
Kılkuyrugun hain oldugunu bıldığı gercek dısında tabii
Sonraki olanları zaten biliyordu,sirius kılkuyruğun peşine düşmüş,onu ve 12 muggle’ı yok etmekten Azkaban’a hapsedilmişti.Ama sucsuzdu. onu daha birkaç yıl önce kurtarmış ve 1 yıl öncede tül de kaybetmişti… Anılarından sıyrılarak,
“Teşekkürler baba. Hadi gidelim Ron.”dedi
“Vay canına Harry süperdin!” diye gülümsedi Ron
Kapı kapandıgında snape ayakta, iki kelime söyledi:
“Yalan söylüyor…”
*****************************************************************
Sybil’in Kehaneti
Harry, Ron ve Snape yemek kokusuyla dolmuş mutfaga girdiklerinde kimse ne yaptıklarını soramıycak kadar mesgullerdi. Herkes yerine oturur oturmaz kapı caldı ve Mrs.Black yaygarayı kopardı.Severus sandalyesinden kalkıp hole koştu ve Mrs.Black’i susturdu.Ardından asasının zarif bir hareketiyle mühürlü kapıyı açtı.Gelenler Lily’nin bahsettigi kişilerdi. Severus hepsinin elini teker teker sıktı.Gelenler mutfaga girdiğinde,herkes coskuyla karsılandı ve bırbırlerının paskalya gününü kutladılar. Lily harika yemeklerin yanı sıra,muggle
yemekleride yapmıstı.Severus,hogwarstta kaldıgından beri muggle yemegini yemeyi özlemişti. Buna en çok hermione sevindi.Ron zaten her şeyi begeniyordu.Hatta hemione’den kendisine bir hamburger daha yapmasını söyleyince masadakiler Ron’u ayıpladı.Misafirler gelmesiyle sıcak olan mutfağı daha bir sıcaklık sarmıstı.Gürültüleri duyan Kreacher merdivenlerden inerek mutfak kapısının önünde belirmişti, “Ah,hanımım burada neler oldugunu görseydi ne derdi?”diye yakınıyordu.Kreacher’ı gören Hermione onu masaya davet edince Ron onu dürtükleyip “sırasımı şimdi?” diye uyarmıştı. “Bulanık beni masaya davet ediyor”diye pis suratını dahada çirkinleştirmişti Kreacher.bunu duyan Severus ve Harry aynı anda “Kapa çeneni!” diye haykırdılar.Ama hermione aldırmayıp harry’e, Kreacher’ın masaya oturması için yalvardı.Harry hermione’un hatırına onu birdaha bulanık dememesi sartıyla masaya davet etti.Sonunda herkes yemegini yemeye koyulmuştu.
yarım saat sonra herkes arkasına yaslanmıs, Lily’e “eline saglık” diyordu.
“sadece ben yapmadım, kızlarda bu konuda yardımcı oldular.”diye gülümsedi.
Sonunda, Deli-göz şarap kadehini çatalıyla çınlatarak herkesin susmasına neden oldu. “Eveett,izin verirseniz ben bugün bu güzel günde hep birlikte Black’lerin sonuncusu sirius Black’in anısına kadeh kaldırmak istiyorum…” , “Tabii Mrs.Belatrix’i saymazsanız” diye sözünü kesti kreacher.
Harry sinirlenerek “sana konuşma dedim!” diye böğürdü
Aklından evcinini bogmak,kafasını uçurtmak geçiyordu.Hermione’a uyduğu için pismandı. “Elbette, efendi ne diyorsa Kreacher yerine getirecektir” diye sırıttı.
“ehmm” deli-göz bogazını temızledi ve az önceki konusmayı yok sayarak devam etti. “Aziz Sirius’a!” diye kadeh kaldırdı. Diger herkeste onu taklit etti. Masadaki herkesin üzerine bir hüzün çökmüştü. Bir Paskalya gününü ilk kez siriusuz geçirmenin garipliğini yaşıyorlardı. Harry kadehini kaldırmakta zorlandı ve gözünden bir damla yaş akarak kaymak birasını bir dikişte bitirdi.
Ancak aradan zaman gectiğinde herkes hayatına devam edıyordu.
Tonks her zamanki gibi kızları güldürüyor,Harry ve Ron ise Lupinle Quiddich hakkında konuşuyorlardı.
“Saol Lupin,Bir gün maçımıza gelirmisin? Quiddich sezonunun başlaması gerek”
“Müsait bir zaman da ewet” diye gülümsedi Lupin.Ardından Ron Okul müdirelerinin de yanlarında bulunmasının sevinciyle, Mggonagal’a seslendi “Profesör,Quiddich ne zaman başlayacak?Zamanı gelmiş olmalı” Bunu duyan severus ve lily basını kaldırdı ne de olsa ikiside zıt binalardaydı.Harry’nin babasının karsı bınada olması okuldakıler tarafından garip karşılanılıyordu ama alışmışlardı.
“Ah, Ron bu sıralar pek ilgilenemedim. Bu ay sınavlardan sonra başlasa iyi olur” dedi Mggonagal…
Snape ve Lily masanın altında ellerini tutmuş halde tekrar kendilerine dönen Mggonagal, kingsley, deli-göz ve emmeline Vance ile konusuyorlardı.
5 dk. Sonra herkes susmuş bir şeyler düşünürken,emmeline; “Benım büromda bıraktıgım dosyayı tamamlamam gerek,Sizin için paskalya şöleninden sonraya bırakmıştım. “tamam, emmeline” Lily biraz sonra emmelin’i yolcu ettikten sonra mutfağa döndü. Ancak son derece garip bir durum vardı. Hermione korkuyla teker teker masadakileri saymış en son lily’i ardından da kapıyı göstermişti.İlk önce buna anlam veremediler ama Ron ve Harry biliyorlardı “olamaz!”
Mggonagal hemen, “Sybil’in saçmalığına inanmıyorsunuz heralde!” dedi.
Ancak masadakilerin yarısı kalkmıtı bile,durum anlasılınca “Biz gidiyoruz” dediler.Aynı anda lily ve snape “bizde” deyince Snape,”olmaz lily sen çocuklarla kal” “Hayır Severus!Bende gelecegim.Harry Dobby’i çağır o sizin başınızda durabilir” “tamam Anne,Lütfen dikkatli olun!”
“dobby”
şak! Dobby, tenis topu büyüklüğündeki yeşil gözleri,bir kedininki gibi kulaklarıyla,ve pinokyo’nun burnuna benzeyen burnuyla dikkat çeken evciniydi Harry’nin arkadasları ve ailesinden sonra en sevdiği kişiydi.
Dobby, “efendi harry’e hizmet için buradadır.” diyince Kreacher pis pis dobby’i süzdü. Bu arada hermione Kreacher’ı oturttuğuna pişmandı. “benim yüzümden…benim yüzümden…” diye boş gözlerle sayıklayıp duruyordu. Ron ona sarıldı “kendini suçlama hermione…”
NOT = Pinokyo’nun burnuna benzettim çünkü “domuz” kelimesini kullanmak hoşuma gitmedi.
Geri: Lily-harry- severus
EMMELİNE VANCE
Emmeline çoktan soguk karlı güne adımını atmış ve sihir bakanlığına cisimlenmişti. Her şey normal görünüyorken yoldaşlık telaşa kapılmış, emmeline’in ardından, ona bir şey olmasın diye cisimlenmişlerdi.
Emmeline çoktan bürosunda oturmuş,dosyasını tez tekrar kalemine emir vererek tamamlamaya uğraşıyordu.
Mr. Broderic Emmeline’in büro arkadaşıydı. “merhaba emmeline” “merhaba Broderic” “dosyanı tamamla,sana diagon yolunda acil bir şey göstermeliyim” “neymiş o?” Broderic emmeline’nin kulağına eğilerek, “Burada olmaz,önemli”
Emmeline bir süre Broderic’i gözlemledi adam çok tuhaf bir şey yapmıştı. Daha önce Emmeline’in önünde hiç kahve içmemiş,ona kahve sevmediğini söylemişti. Halbuki şimdi kahvesine azıcık seker atıp karıştırmaya başlamıstı. Emmeline’in kendisini süzdüğünü gören Broderic, “Bir şey mi oldu?” “hayır,hayır… sadece sen kahve sevmezdin ondan…” “ha… evet,şey cok uykum geldi.Belki açar.E-ee bilirsin Arthur böyle Muggleca bir öneride bulundu işte” diye hızlı hızlı kafa salladı. Belli ki heyecanlanmıştı. Emmeline bir şey demedi.
“pekala kahveni iç, sonra önemli dediğin şeyi göster”
Snape,lily,mcgonagal ve lupin telefon klubesının dısında beklıorlardı.
O sırada Tonks, kingsley ve deli-göz çoktan 3. kat düğmesine basmış, hepside yakalarına kendilerine verilen kartları takmışlardı. Üzerinde “seherbazlar” yazıyordu. Sakin kadın sesi 3. kat, sihirli kazalar ve felaketler dairesi; Büyü kazalarını düzeltme ekibi, unutturucu karargahı ve Muggle’ları ikna etme komitesi buradadır” dedi.
Üçüde asansörden cıktıgında kalabalıga karısıp Emmeline’i aramaya başlamıştı.
Tonks onun bürosuna gidecekti.Bulamazlarsa mecburen diğerlerinin yanına döneceklerdi.
Broderic acele acele sıcak kahvesini bitirip “hadi gidelim” deyince Emmeline biraz daha şaşkındı. “tamam”
Ve ikiside biraz sonra şöminelerin önündeydi…
Emmeline, “Ben uçuç şebekesini asla kullanmadım Broderic, midemi bulandırıyor. Telefon kulübesini kullansak iyi olur.”
“Ama emmeline, ne olacak ki? Altı üstü şömineye gireceksin.Hem daha çabuk olur. Hadi gir.”
“Lütfen Broderic…”
“peki tamam, telefon kulübesi” dedi biraz rahatsız olarak. İkide bir çevreye bakınıp duruyordu.
Tonks az farkla Emmeline’i kaçırmıştı. Deli-göz ve Kingsleyde büroya gelmişti.
Masaların üstünde yıkılacak kadar kagıt doluydu.Hayli sıkışık ve havasız odadan çıkarak, “burada yok, geri dönmeliyiz” dedi deli-göz tavanı o acayip elektrik mavisi gözleriyle tarayarak.
Emmeline ve Broderic telefon kulübesi misali asansörden cıktıklarında karsılarında snape,lily,lupin ve Mggonagal’ı buldular. Hepsi şaşkın,birbirlerine bakıyorlardı.
“Emmeline?”
Broderic emmelin’e hızla hamle ederken snape onu itekleyerek, “Dur bakalım, sen kimsin!” “B-ben emmeline’in büro arkadaşı Broderic. Snape, “Emmeline, haydi eve gidiyoruz .” diyince Broderic bir an için bağırarak, “Gidemezsiniz! Yani şey gitmemeli, bizim konuşmamız gereken önemli bir şey var” “Şimdi sırası deil Mr. Broderic.” Broderic sıkılmış belirtisi göstererek “Artık yeter! Epul…” “İmpedimenta!” snape birseylerin ters gittiğini anlamıştı ve sözünü keserek onu engellemişti. Ardından Lucius önlerinde simsiyah ve yüzü maskeli olarak önlerinde cisimlendi. “merhaba…” Lucius’un ardında 7 ölüm yiyen daha belirdi. Böylece 8 kişi oldular…
Broderic kendine geldiğinde şoka girmiş gibiydi. Gözlerini iri iri açmış ve hiç zaman kaybetmeden cisimlenmişti.
Lucius’un ardındaki ölüm yiyenler sırasıyla maskelerini cıkararak kendilerini tanıttılar. Bu kişiler sırasıyla Belatrix, Yaxley, Avery, Mulciber, Macnair ve Nott ‘tu fakat son ölüm yiyen maskesini çıkarmadı. Lucius bunun sebebini bilerek güldü.Belatrix Lily’i görür görmez “vay vaaayy,Lily evans…” dedi alayla son ölüm yiyene sırıtarak. Snape aldırmadan onlara burada ne işleri oldugunu sordu. Belatrix kahkaha atarak “hiiç öylesine bakalım dedik severus” ölüm yiyenler sırıttı. “Yani uzun lafın kısası severus. Birini almaya geldik. İkisini mi desek acaba?” diyerek tekrar son ölüm yiyene haince bir bakış attı.
“Öyleyse alında görelim!” Diye sinirlendi Mggonagal. Tam zamanında , Tonks, kingsley ve Deli-göz yanlarına cisimlendi. Gördükleri manzara karsısında sarsıldılar. Bella iyice kafayı sıyırmıs gibi geniş yüzüne daha manyakça bir sırıtma yerleşti. Kömür karası, kıvırcık saçları ve patlak koyu kahve gözleri ona cok yakışıyordu. Kimsenin duyamayacagı bır fısıltı ile “Tonks…” dedi.
Sonunda iki tarafta sessizce anlaşmış gibi birbirlerine öldüren lanet yollamaya başladı. Lily-yüzü kapalı olan ölüm yiyenle, Snape-Lucius ile, deli-göz-Yaxleyle,
Emmeline-Averyle, Kingsley-Nott ile Tonks-Belatrixle, Lupin-Macnairle, son olarak Mggonagal-Mulciber ile eşleşmişti. Yalnız Avery, Emmelin’e öldüren lanet yerine kırmızı bir ışın yolluyordu. Anlaşılan onu silahsız bırakmayı amaçlıyordu. Lucius, “eski dostum severus… Güya bir ölümyiyen olacaktın.”
“Olmadıgıma memnunum. Sizin o çirkin suratlı Lord’unuza hizmet etmek ve köle olmaktan kurtulduğum için şanslıyım.”
“Sen ne cüretle!”
Snape’i az farkla yeşil ışın kulagını yalayıp geçmişti.
Cisimlenip Lucius’u şaşırtmayı başararak onu sersemletti.
Bu arada Lily karşısındaki Ölüm yiyenle amansızca mücadele ediyordu. Fakat Avery gibi o ölüm yiyende ona yeşil ışın yollamayı reddediyordu. Lily bunu fark etmişti ve ölüm yiyeni merak etti. Onun zayıf bir anında yüzündeki maskeyi uçurmuştu ve şoke olmuş halde “James…” diyebildi. “James, hüzünle Lily’nin yüzüne bakarken severus Lily’nin önüne geçerek James ile düelloya başladı. İkisi büyük bir nefret ve şiddetle savaşıyordu. “Lily! git buradan!” diyebildi severus.
O sırada Yaxley deli-göz’e sözsüz olarak mor bir ışın yolladı. Deli-göz feryat figan bağırarak yere düştü. Acıyla kıvranıyor yerede bolca kan akıyordu. Sol kolunu yitirmişti…
Tonks bellayı ilk kez sersemletebilmişti. Onunla pek karşılaşmıyordu çünkü. Lupin ise macnair’i öldürmeyi başardı. Deli-göz’ün bagırısmalarını duyar duymaz yanına koştu ve ona dokunarak cisimlendi. Yaxley Bellayı düzeltir düzeltmez geriye dogru savruldu. Lily onu sersemletmişti. Bella hızla kalkarak Lily’e saldırmaya başladı. Severus hala James’le müthiş bir şekilde dövüşüyordu. Hangisinin güçlü oldugunu söylemek zordu. Tonks, Mggonagal’ın yardımına koştu. Zaten yaşlı kadındı. Pek güçlü sayılmazdı. Tonks’un yardımını sevinçle karşıladı. Kingsley de Nott tarafından yaralanmıştı Nott koşarak Lucius’u eskı haline dödürdü. Fakat kingsley pes etmemişti Nott’la savaşmaya devam etti.
Lucius onlara aldırmadan, sessizce “severus snape sen öldün” dedi. Tam ona lanet yollayacaktı ki Lupin geri dönmüştü. Snape Lucius’u görmüş ve sıkıştıgını anlamıstı. Ölecekti. Fakat Lupin James’i sersemletti böylece snape rahatça Luciusla savaşmaya basladı. Lupin, kingsleye kostu. Lucius sinirle bir kez daha yeşil ışın yolladı ve snape tam zamanında oldugu yerden cisimlendi. Yeşil ışın hızla Lucius’un önündeki Emmeline’i vurdu. Ardından Lucius yere düştü. Snape onu sersemletmişti. Bella Emmeline’in öldügünü görür görmez “lanet olsun lucius!” diyerek lucius’a kostu ve ikisi cisimlendi.Başka bir ölüm yiyen James’i düzeltti Diğer ölüm yiyenlerle birlikte olanları görünce büyük bir korkuyla geri cisimlenmişlerdi. Emmeline öldüğüne göre savaşmanın onlar için bir anlamı yoktu. Lily emmeline’in yanına “Hayır!” Diye feryat ederek koşuyordu.
Malfoy Malikanesi
Bütün ölüm yiyenler Malfoyların evine cisimlenmişler ve Karşısında beklemedikleri kişiyi bulmuşlardı. Onu Little Hangleton’da sanıyorlardı. Narcisca ve Droco’da yere çömelmiş ağlıyordu. Karanlık Lord o kırmızı dikey gözleri ile Lucius’u delip geçti. Acele etmeden volta atıyordu, büyük salonda sessiz bir gerilim hakimdi bu gerilim kopup kopup yeniden tırmanıyordu. Karanlık Lord olacakları önceden biliyor edasıyla sakince konuştu.
“Olmadı ha Lucius? Cık cık cık… Senin beceriksizliğine mi yanayım yoksa seni ölüm yiyen ilan ettiğim ilk güne mi? Zor soru deil ha? Sanırım en büyük hata “Lordum,eger emmeline’i zorlasaydım cok şüphe cekerdi.” “Seni Ahmak! Şüphe cekmeleri umrumda deildi! Broderic’i burada öldürür, Emmeline de işkence ederek yerlerını söylettirir ya da zihnini okurdum! A tabii sen de o saf ölüm yiyen kafanla yaşlı bunağa uydun!” Voldemort sinirlenmeye başladıgını fark edince sakinleşti. Onun böyle bir anda sakinliği hata yapanı cezalandırmak anlamına gelirdi. Gülümseyerek “Ama merak etme Lucius.Ben bunu telafi edeceğim.” Lucius telaşlanmış ve yüzü yerin dibine geçmiş gibi kızarmıstı. Diğer ölüm yiyenlere bakmaksızın “gidin buradan” dedi.
Zaten kimsenin beklemeye niyeti yoktu “Hayır Bella! Sen kal.”
Bella korkmuştu. Belliki Lord’unun kendisini cezalandıracagını sanmıştı.
Voldemort “ağlayan narsisca ve draco’ya bakarak “Bizde az önce senin hakkında konusuyorduk Lucius. İşte en sevdiğim an bu olmalı. Malfoyların çöküşümü demeliyim?” ardından sessiz ama ilikleri donduracak bir kahkaha…
“Artık dayanamayacagım. Hanginiz Lucius? Hanginize işkence edeyim? Seni direkt öldürecegimi sanmadın heralde” dedi Lucius’un yüzü titremeye başlayınca.
Lucius yere kapanarak; “Lord’um lütfen yapmayın! Beni cezalandırın lütfen! Aileme zarar vermeyin. Yalvarırım!” “Eh bunu senın ölmeden önce son duan olarak kabul ediyorum ama ailen burada kalacak. Merak etme bir şey yapmayacağım. Birazdan görürsün.” Ve Voldemort şiddetle sarsılıp aglayan narsisca ve draco’ya özel bir büyü yaparak onları sıkıca bağladı. Bella koca patlak ve çökmüş yanakları ile olacakları korkuyla bekliyordu. “Evet Bella, işte sen burada devreye giriyorsun. Sen yıllardır crusio laneti üzerinde en başaralı olan ölümyiyenimsin. Şimdi bana gücünü tekrar göster bakalım” Bella şoke olmuştu. Ailesinden birine kendi elleriyle crusio yapacaktı. Elbette yaparsa Narsisca ve Draco onu afftemeyecekti. Şimdi longbottomları biraz olsun anlıyormuydu acaba?
“Hayır teyze! Bunu yapmayacaksın!” bella aniden başını draco’ya cevirdi. Voldemort cılgınca gülüyordu “Korkarım yapmak zorunda Draco, eğer teyzen sizin o aile sadakatini göstermeyi tercih ederse benim elimde ölür. Siz de 1 değil 2 kişi kaybetmiş olursunuz” ve yine kahkaha “Hayatımda hiç bu kadar zevk alarak izleyeceğim bir olay olmadı galiba”
Bella arkasında duran Lord’una yan gözlerle bakıyor, cılgınca etrafını tarıyordu. Sanki kaçmak istermiş gibi. Lucius olacakları çoktan hak etmiş gibi boyun eğmişti.
“Son sözlerini söyle Lucius” dedi Belatrix telaşla. Lucius ayağa kalkıp Ağlayan Narsisca’nin yüzünü tutarak “Sizi çok seviyorum. Draco kendine iyi bak ve sakın bir delilik yapma.” Lucius ayağa kalkıp Bellanın önünde biraz mesafeli durdu. “Baba! Hayır BABA! Beni bırakamazsın!” Nagini, Voldemort’un omzuna çıkarken “acıktım” dedi. “birazdan nagini sabret. İşte yemegin önünde duruyor bekle” Voldemort sanki İngilizce konuşuyor gibi oluyordu ama bu dışarıdan tamamen bir tıslama olarak algılanıyordu. “Başla Bella!” “Crusio!” Lucius yere düşerek acıyla kıvranmaya, gırtlaktan gelen bir sesle inlemeye başlamıştı. Narsisca ve Droco korku ve dehşetle Lucius’u izliyor, durmadan ağlıyorlardı. Bella kendisini hiç iyi hissetmediği halde crusio yapmayı başarabilmişti. Kimse köşedeki bir yuvada fareye dönüşmüş kılkuyrugu fark etmemişti. Kulaklarını kapatmış, minicik gözleriyle Lucius’un işkence edilişini korku dolu bir şekilde titreyerek izliyordu…
Lord Voldemort bundan çok zevk almışa benziyordu. Draco cılgınca yerinden zıplayarak bağırıyordu. Voldemort ona dilkilit uyguladı. Keyfi bağırışmayla bozuldugunda uzun süredir Lucius’u izlediğini farketti. Lucius’un acıdan gözleri kızarmış, yanaklarında kesikler oluşmaya başlamıstı. Artık bağıramıyordu. Bu korkunç bir manzaraydı.
Voldemort sıkıldı ve Bellaya durmasını söyledi. Lucius boş gözlerle Narsisca ve draco’ya bakıyordu. “Cık cık cık… Henüz yeni tadına varmıştım.” Lucius’un yanına gelerek “Avada kadavra!” dedi. Malfoy şiddetle yerinde zıplıyor,gözlerinden yaşlar boşalıyordu. “Artık oyun bitti. Aferin Bella” dedi. Ardından Nagini yemegini yemege koyuldu Malfoy babasının yiyilişini izlemiyordu. Bu kadarına dayanamadı ve bayıldı. Narsisca başı öne egik aglıyordu.
Voldemort coktan cisimlendiğinde Bella yere çökmüş boş gözlerle crusio uyguladığı ellerine bakıyordu.
Kılkuyruğun küçücük bedeni bükülmüş, kollarını açmış yatıyor, minicik gözleri yuvasındaki karanlık tavana bakıyordu…
Şimdilik son.. Umarım begendınıs Pamuk eller klavyeyeee
Emmeline çoktan soguk karlı güne adımını atmış ve sihir bakanlığına cisimlenmişti. Her şey normal görünüyorken yoldaşlık telaşa kapılmış, emmeline’in ardından, ona bir şey olmasın diye cisimlenmişlerdi.
Emmeline çoktan bürosunda oturmuş,dosyasını tez tekrar kalemine emir vererek tamamlamaya uğraşıyordu.
Mr. Broderic Emmeline’in büro arkadaşıydı. “merhaba emmeline” “merhaba Broderic” “dosyanı tamamla,sana diagon yolunda acil bir şey göstermeliyim” “neymiş o?” Broderic emmeline’nin kulağına eğilerek, “Burada olmaz,önemli”
Emmeline bir süre Broderic’i gözlemledi adam çok tuhaf bir şey yapmıştı. Daha önce Emmeline’in önünde hiç kahve içmemiş,ona kahve sevmediğini söylemişti. Halbuki şimdi kahvesine azıcık seker atıp karıştırmaya başlamıstı. Emmeline’in kendisini süzdüğünü gören Broderic, “Bir şey mi oldu?” “hayır,hayır… sadece sen kahve sevmezdin ondan…” “ha… evet,şey cok uykum geldi.Belki açar.E-ee bilirsin Arthur böyle Muggleca bir öneride bulundu işte” diye hızlı hızlı kafa salladı. Belli ki heyecanlanmıştı. Emmeline bir şey demedi.
“pekala kahveni iç, sonra önemli dediğin şeyi göster”
Snape,lily,mcgonagal ve lupin telefon klubesının dısında beklıorlardı.
O sırada Tonks, kingsley ve deli-göz çoktan 3. kat düğmesine basmış, hepside yakalarına kendilerine verilen kartları takmışlardı. Üzerinde “seherbazlar” yazıyordu. Sakin kadın sesi 3. kat, sihirli kazalar ve felaketler dairesi; Büyü kazalarını düzeltme ekibi, unutturucu karargahı ve Muggle’ları ikna etme komitesi buradadır” dedi.
Üçüde asansörden cıktıgında kalabalıga karısıp Emmeline’i aramaya başlamıştı.
Tonks onun bürosuna gidecekti.Bulamazlarsa mecburen diğerlerinin yanına döneceklerdi.
Broderic acele acele sıcak kahvesini bitirip “hadi gidelim” deyince Emmeline biraz daha şaşkındı. “tamam”
Ve ikiside biraz sonra şöminelerin önündeydi…
Emmeline, “Ben uçuç şebekesini asla kullanmadım Broderic, midemi bulandırıyor. Telefon kulübesini kullansak iyi olur.”
“Ama emmeline, ne olacak ki? Altı üstü şömineye gireceksin.Hem daha çabuk olur. Hadi gir.”
“Lütfen Broderic…”
“peki tamam, telefon kulübesi” dedi biraz rahatsız olarak. İkide bir çevreye bakınıp duruyordu.
Tonks az farkla Emmeline’i kaçırmıştı. Deli-göz ve Kingsleyde büroya gelmişti.
Masaların üstünde yıkılacak kadar kagıt doluydu.Hayli sıkışık ve havasız odadan çıkarak, “burada yok, geri dönmeliyiz” dedi deli-göz tavanı o acayip elektrik mavisi gözleriyle tarayarak.
Emmeline ve Broderic telefon kulübesi misali asansörden cıktıklarında karsılarında snape,lily,lupin ve Mggonagal’ı buldular. Hepsi şaşkın,birbirlerine bakıyorlardı.
“Emmeline?”
Broderic emmelin’e hızla hamle ederken snape onu itekleyerek, “Dur bakalım, sen kimsin!” “B-ben emmeline’in büro arkadaşı Broderic. Snape, “Emmeline, haydi eve gidiyoruz .” diyince Broderic bir an için bağırarak, “Gidemezsiniz! Yani şey gitmemeli, bizim konuşmamız gereken önemli bir şey var” “Şimdi sırası deil Mr. Broderic.” Broderic sıkılmış belirtisi göstererek “Artık yeter! Epul…” “İmpedimenta!” snape birseylerin ters gittiğini anlamıştı ve sözünü keserek onu engellemişti. Ardından Lucius önlerinde simsiyah ve yüzü maskeli olarak önlerinde cisimlendi. “merhaba…” Lucius’un ardında 7 ölüm yiyen daha belirdi. Böylece 8 kişi oldular…
Broderic kendine geldiğinde şoka girmiş gibiydi. Gözlerini iri iri açmış ve hiç zaman kaybetmeden cisimlenmişti.
Lucius’un ardındaki ölüm yiyenler sırasıyla maskelerini cıkararak kendilerini tanıttılar. Bu kişiler sırasıyla Belatrix, Yaxley, Avery, Mulciber, Macnair ve Nott ‘tu fakat son ölüm yiyen maskesini çıkarmadı. Lucius bunun sebebini bilerek güldü.Belatrix Lily’i görür görmez “vay vaaayy,Lily evans…” dedi alayla son ölüm yiyene sırıtarak. Snape aldırmadan onlara burada ne işleri oldugunu sordu. Belatrix kahkaha atarak “hiiç öylesine bakalım dedik severus” ölüm yiyenler sırıttı. “Yani uzun lafın kısası severus. Birini almaya geldik. İkisini mi desek acaba?” diyerek tekrar son ölüm yiyene haince bir bakış attı.
“Öyleyse alında görelim!” Diye sinirlendi Mggonagal. Tam zamanında , Tonks, kingsley ve Deli-göz yanlarına cisimlendi. Gördükleri manzara karsısında sarsıldılar. Bella iyice kafayı sıyırmıs gibi geniş yüzüne daha manyakça bir sırıtma yerleşti. Kömür karası, kıvırcık saçları ve patlak koyu kahve gözleri ona cok yakışıyordu. Kimsenin duyamayacagı bır fısıltı ile “Tonks…” dedi.
Sonunda iki tarafta sessizce anlaşmış gibi birbirlerine öldüren lanet yollamaya başladı. Lily-yüzü kapalı olan ölüm yiyenle, Snape-Lucius ile, deli-göz-Yaxleyle,
Emmeline-Averyle, Kingsley-Nott ile Tonks-Belatrixle, Lupin-Macnairle, son olarak Mggonagal-Mulciber ile eşleşmişti. Yalnız Avery, Emmelin’e öldüren lanet yerine kırmızı bir ışın yolluyordu. Anlaşılan onu silahsız bırakmayı amaçlıyordu. Lucius, “eski dostum severus… Güya bir ölümyiyen olacaktın.”
“Olmadıgıma memnunum. Sizin o çirkin suratlı Lord’unuza hizmet etmek ve köle olmaktan kurtulduğum için şanslıyım.”
“Sen ne cüretle!”
Snape’i az farkla yeşil ışın kulagını yalayıp geçmişti.
Cisimlenip Lucius’u şaşırtmayı başararak onu sersemletti.
Bu arada Lily karşısındaki Ölüm yiyenle amansızca mücadele ediyordu. Fakat Avery gibi o ölüm yiyende ona yeşil ışın yollamayı reddediyordu. Lily bunu fark etmişti ve ölüm yiyeni merak etti. Onun zayıf bir anında yüzündeki maskeyi uçurmuştu ve şoke olmuş halde “James…” diyebildi. “James, hüzünle Lily’nin yüzüne bakarken severus Lily’nin önüne geçerek James ile düelloya başladı. İkisi büyük bir nefret ve şiddetle savaşıyordu. “Lily! git buradan!” diyebildi severus.
O sırada Yaxley deli-göz’e sözsüz olarak mor bir ışın yolladı. Deli-göz feryat figan bağırarak yere düştü. Acıyla kıvranıyor yerede bolca kan akıyordu. Sol kolunu yitirmişti…
Tonks bellayı ilk kez sersemletebilmişti. Onunla pek karşılaşmıyordu çünkü. Lupin ise macnair’i öldürmeyi başardı. Deli-göz’ün bagırısmalarını duyar duymaz yanına koştu ve ona dokunarak cisimlendi. Yaxley Bellayı düzeltir düzeltmez geriye dogru savruldu. Lily onu sersemletmişti. Bella hızla kalkarak Lily’e saldırmaya başladı. Severus hala James’le müthiş bir şekilde dövüşüyordu. Hangisinin güçlü oldugunu söylemek zordu. Tonks, Mggonagal’ın yardımına koştu. Zaten yaşlı kadındı. Pek güçlü sayılmazdı. Tonks’un yardımını sevinçle karşıladı. Kingsley de Nott tarafından yaralanmıştı Nott koşarak Lucius’u eskı haline dödürdü. Fakat kingsley pes etmemişti Nott’la savaşmaya devam etti.
Lucius onlara aldırmadan, sessizce “severus snape sen öldün” dedi. Tam ona lanet yollayacaktı ki Lupin geri dönmüştü. Snape Lucius’u görmüş ve sıkıştıgını anlamıstı. Ölecekti. Fakat Lupin James’i sersemletti böylece snape rahatça Luciusla savaşmaya basladı. Lupin, kingsleye kostu. Lucius sinirle bir kez daha yeşil ışın yolladı ve snape tam zamanında oldugu yerden cisimlendi. Yeşil ışın hızla Lucius’un önündeki Emmeline’i vurdu. Ardından Lucius yere düştü. Snape onu sersemletmişti. Bella Emmeline’in öldügünü görür görmez “lanet olsun lucius!” diyerek lucius’a kostu ve ikisi cisimlendi.Başka bir ölüm yiyen James’i düzeltti Diğer ölüm yiyenlerle birlikte olanları görünce büyük bir korkuyla geri cisimlenmişlerdi. Emmeline öldüğüne göre savaşmanın onlar için bir anlamı yoktu. Lily emmeline’in yanına “Hayır!” Diye feryat ederek koşuyordu.
Malfoy Malikanesi
Bütün ölüm yiyenler Malfoyların evine cisimlenmişler ve Karşısında beklemedikleri kişiyi bulmuşlardı. Onu Little Hangleton’da sanıyorlardı. Narcisca ve Droco’da yere çömelmiş ağlıyordu. Karanlık Lord o kırmızı dikey gözleri ile Lucius’u delip geçti. Acele etmeden volta atıyordu, büyük salonda sessiz bir gerilim hakimdi bu gerilim kopup kopup yeniden tırmanıyordu. Karanlık Lord olacakları önceden biliyor edasıyla sakince konuştu.
“Olmadı ha Lucius? Cık cık cık… Senin beceriksizliğine mi yanayım yoksa seni ölüm yiyen ilan ettiğim ilk güne mi? Zor soru deil ha? Sanırım en büyük hata “Lordum,eger emmeline’i zorlasaydım cok şüphe cekerdi.” “Seni Ahmak! Şüphe cekmeleri umrumda deildi! Broderic’i burada öldürür, Emmeline de işkence ederek yerlerını söylettirir ya da zihnini okurdum! A tabii sen de o saf ölüm yiyen kafanla yaşlı bunağa uydun!” Voldemort sinirlenmeye başladıgını fark edince sakinleşti. Onun böyle bir anda sakinliği hata yapanı cezalandırmak anlamına gelirdi. Gülümseyerek “Ama merak etme Lucius.Ben bunu telafi edeceğim.” Lucius telaşlanmış ve yüzü yerin dibine geçmiş gibi kızarmıstı. Diğer ölüm yiyenlere bakmaksızın “gidin buradan” dedi.
Zaten kimsenin beklemeye niyeti yoktu “Hayır Bella! Sen kal.”
Bella korkmuştu. Belliki Lord’unun kendisini cezalandıracagını sanmıştı.
Voldemort “ağlayan narsisca ve draco’ya bakarak “Bizde az önce senin hakkında konusuyorduk Lucius. İşte en sevdiğim an bu olmalı. Malfoyların çöküşümü demeliyim?” ardından sessiz ama ilikleri donduracak bir kahkaha…
“Artık dayanamayacagım. Hanginiz Lucius? Hanginize işkence edeyim? Seni direkt öldürecegimi sanmadın heralde” dedi Lucius’un yüzü titremeye başlayınca.
Lucius yere kapanarak; “Lord’um lütfen yapmayın! Beni cezalandırın lütfen! Aileme zarar vermeyin. Yalvarırım!” “Eh bunu senın ölmeden önce son duan olarak kabul ediyorum ama ailen burada kalacak. Merak etme bir şey yapmayacağım. Birazdan görürsün.” Ve Voldemort şiddetle sarsılıp aglayan narsisca ve draco’ya özel bir büyü yaparak onları sıkıca bağladı. Bella koca patlak ve çökmüş yanakları ile olacakları korkuyla bekliyordu. “Evet Bella, işte sen burada devreye giriyorsun. Sen yıllardır crusio laneti üzerinde en başaralı olan ölümyiyenimsin. Şimdi bana gücünü tekrar göster bakalım” Bella şoke olmuştu. Ailesinden birine kendi elleriyle crusio yapacaktı. Elbette yaparsa Narsisca ve Draco onu afftemeyecekti. Şimdi longbottomları biraz olsun anlıyormuydu acaba?
“Hayır teyze! Bunu yapmayacaksın!” bella aniden başını draco’ya cevirdi. Voldemort cılgınca gülüyordu “Korkarım yapmak zorunda Draco, eğer teyzen sizin o aile sadakatini göstermeyi tercih ederse benim elimde ölür. Siz de 1 değil 2 kişi kaybetmiş olursunuz” ve yine kahkaha “Hayatımda hiç bu kadar zevk alarak izleyeceğim bir olay olmadı galiba”
Bella arkasında duran Lord’una yan gözlerle bakıyor, cılgınca etrafını tarıyordu. Sanki kaçmak istermiş gibi. Lucius olacakları çoktan hak etmiş gibi boyun eğmişti.
“Son sözlerini söyle Lucius” dedi Belatrix telaşla. Lucius ayağa kalkıp Ağlayan Narsisca’nin yüzünü tutarak “Sizi çok seviyorum. Draco kendine iyi bak ve sakın bir delilik yapma.” Lucius ayağa kalkıp Bellanın önünde biraz mesafeli durdu. “Baba! Hayır BABA! Beni bırakamazsın!” Nagini, Voldemort’un omzuna çıkarken “acıktım” dedi. “birazdan nagini sabret. İşte yemegin önünde duruyor bekle” Voldemort sanki İngilizce konuşuyor gibi oluyordu ama bu dışarıdan tamamen bir tıslama olarak algılanıyordu. “Başla Bella!” “Crusio!” Lucius yere düşerek acıyla kıvranmaya, gırtlaktan gelen bir sesle inlemeye başlamıştı. Narsisca ve Droco korku ve dehşetle Lucius’u izliyor, durmadan ağlıyorlardı. Bella kendisini hiç iyi hissetmediği halde crusio yapmayı başarabilmişti. Kimse köşedeki bir yuvada fareye dönüşmüş kılkuyrugu fark etmemişti. Kulaklarını kapatmış, minicik gözleriyle Lucius’un işkence edilişini korku dolu bir şekilde titreyerek izliyordu…
Lord Voldemort bundan çok zevk almışa benziyordu. Draco cılgınca yerinden zıplayarak bağırıyordu. Voldemort ona dilkilit uyguladı. Keyfi bağırışmayla bozuldugunda uzun süredir Lucius’u izlediğini farketti. Lucius’un acıdan gözleri kızarmış, yanaklarında kesikler oluşmaya başlamıstı. Artık bağıramıyordu. Bu korkunç bir manzaraydı.
Voldemort sıkıldı ve Bellaya durmasını söyledi. Lucius boş gözlerle Narsisca ve draco’ya bakıyordu. “Cık cık cık… Henüz yeni tadına varmıştım.” Lucius’un yanına gelerek “Avada kadavra!” dedi. Malfoy şiddetle yerinde zıplıyor,gözlerinden yaşlar boşalıyordu. “Artık oyun bitti. Aferin Bella” dedi. Ardından Nagini yemegini yemege koyuldu Malfoy babasının yiyilişini izlemiyordu. Bu kadarına dayanamadı ve bayıldı. Narsisca başı öne egik aglıyordu.
Voldemort coktan cisimlendiğinde Bella yere çökmüş boş gözlerle crusio uyguladığı ellerine bakıyordu.
Kılkuyruğun küçücük bedeni bükülmüş, kollarını açmış yatıyor, minicik gözleri yuvasındaki karanlık tavana bakıyordu…
Şimdilik son.. Umarım begendınıs Pamuk eller klavyeyeee
Geri: Lily-harry- severus
sadece ilk mesajı okudum ama müthiş olmuş chok hoş diorum yakında hepsini okucam süper yani devam et kitap yapalım
Geri: Lily-harry- severus
chok hoş olmuş klavyene sağlık cnm pamuk ellerimi klavyeme götürdüm ve yazdım süper olmuş yani komik ve egzantirik
bushra- Admin
-
Mesaj Sayısı : 33
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 07/08/07
Geri: Lily-harry- severus
aha ii hpcden dime bnde grmüştüm sankii
bushra- Admin
-
Mesaj Sayısı : 33
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 07/08/07
Geri: Lily-harry- severus
dedim yha ben HPC den Snape basta uyarımı yaptım ben oranın uyesıyım
askolsun sehzaden_7 aman 27 işte
askolsun sehzaden_7 aman 27 işte
En son tarafından Cuma 14 Eyl. 2007 - 17:47 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Geri: Lily-harry- severus
hpc de görmedim ama bu kadar uzun olduuna göre bunu kitap yapmak lasımsehzaden27 demiş ki:evet evet hpc den sanki :D
memet_ginny- AcemiBüyücü
- Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 02/09/07
Geri: Lily-harry- severus
snape demiş ki:dedim yha ben HPC den Snape basta uyarımı yaptım ben oranın uyesıyım
askolsun sehzaden_7 aman 27 işte
aynen iade ediorm
Geri: Lily-harry- severus
tamam snape cim celallenme
sehzaden dalga geçio ben çekerim onun kulaklarını
sehzaden dalga geçio ben çekerim onun kulaklarını
Geri: Lily-harry- severus
FF ama yapmayın ya insanı geriosunus Marvolo saolsun sayesınde ögrendik bu siteyi
Geri: Lily-harry- severus
nolu yaw ben naptım karıştı ortalık özür ya özür böhüüüü bu arada snape yine başladın sehzaden_7 demeye küstüm habern olsun:P
Geri: Lily-harry- severus
ozmn ben yorum yapmiim bı kısmını msnde yaptııım içün XDsnape demiş ki:saolun ya simdiden yorumlar gelmiş bile cok sevındım
Geri: Lily-harry- severus
ya yap yap nıe ki nolcak herkes okusun
ama k.bakma o dedıklernı dzltcek hiiiç vaktim yok
ama k.bakma o dedıklernı dzltcek hiiiç vaktim yok
Geri: Lily-harry- severus
valla benm de o hatalrı tekrr bulp yazck takatim yoksnape demiş ki:ya yap yap nıe ki nolcak herkes okusun
ama k.bakma o dedıklernı dzltcek hiiiç vaktim yok
Geri: Lily-harry- severus
siz bizden gizli yorumları yapın msnde sonra buraya yazmayın
banlarım ha!
ona göre
banlarım ha!
ona göre
Geri: Lily-harry- severus
okey hatalarımı boswer genelde nası buldun onu yas sen
Bı dahakıne dıkkat ederiss
Bı dahakıne dıkkat ederiss
Geri: Lily-harry- severus
snape demiş ki:okey hatalarımı boswer genelde nası buldun onu yas sen
Bı dahakıne dıkkat ederiss
hatalrı geçsem çoook iyi olck diye düşünüorm
genelleme yapmak gerekirse;tasvir ve karakterlerin,yok denecek kadar az yer aldığı,anlatm bozuklları ve hp den çakma espirilern(neville in yüznn büyü yaprken şişmesi,ronun küfretmesi ve P.sprout un kızmaması fln filan)bolca buluunduğu bir hikayeye fannon hikayeye göre,olaylar aşırı fazla hızlı gelişior.Buda yazıyı daha ham ve acamice bir konuma sokuor...
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
1 sayfadaki 2 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz